3 entry daha
  • benim için greenaway sinemasına karşı meraklı ama mesafeli bir tavır almamı sağlayan bir başlangıç filmi oldu bu.

    imgeler kurup imgelerle oynamak isteyen bir sinemacıymış bu. mimar, göbek, agustus, anıt, incir, çocuk, oyuncak, bilmemne o kadar çok imge var ki... hepsinin üzerinde durulmuş hepsi biraz anlamlandırılmış. sonunda birbiriyle -sanırım- konuşmaya başlamışlar bu imgeler. karakterler de imge gibiler "the egoist", "the düzenbaz" falan diye isimler verebiliriz onlara. herşeyin böylece sembolikleşmesi bir şifre gibi mi okusak bu filmi diye düşündürüyor. kadraj, ışık ve müzik kullanımı ile de iyice teatral bir atmosfere giriyoruz. öyle pek kimsenin dünyasıyla dramıyla falan bütünleşmeden izliyoruz filmi. yine bu stilize hali için izliyoruz ama "büyük sözler söylüyor ama ben anlamıyorum herhalde" düşüncesinden de çıkamıyoruz nedense. ben bütün bunlar içinde, kafa yormaya değer bulamadım bu filmi nedense. böyle işte.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap