23 entry daha
  • bence buster keaton'la charlie chaplin arasındaki farkı en açık haliyle ortaya koyan filmdir ve kim ne derse desin charlie chaplin'in acımasızlığını ortaya koyan filmdir. oyunculuk bağlamında gördüğümüz en net olgu charlie chaplin'in tiyatro sahnesine, buster keaton'ın ise sinemaya ait olduğudur. bu filmde chaplin'in acımasızlığı ise keaton'ı yalnızca tiyatro sahnelerinde kullanmasıdır. zaten filmde mekan sayısı hayli kısıtlı ve filmin ağırlığını ortaya çıkaran sahnelerin hepsi teatral düzende hazırlanmış sahneler,, ki zengin bir prodüksiyon olmasına rağmen o dönem için lüks sayılabilecek tek şey olan şaryo hareketi bile son derece kısıtlı.

    gelelim bu tiyatro-sinema meselesine bu filmde "bence" chaplin sadece calvero'nun düşüşünü değil hem kendisinin hem tiyatro'nun popülerliğinin düşüşünü anlatıyor. keaton'a da bu filmde rol vermesi için başka bir neden görmüyorum, sanki "sen kazandın ama son kez benim kurallarımla oynayacağız" der gibi. bunu da keaton'ın film boyunca bir kere bile ağzını açmamasından ve calvero'nun davul içinde taşındığı sahnede bile ne yapacağını şaşırmış halde durmasından çıkardım.

    film genel olarak güçlü bir film ama bana filmden daha çok tiyatro, bale, müzikal ve sinemanın bir arada toplandığı fakat sinemanın en arka planda kaldığı bir eser havası verdi ki, bu yorumu iyi ya da kötü anlamda yapmıyorum.

    son olarak böyle kült bir filmin isminin new york'ta leş bir disco'yla özleşmesi de insanın içini burkmuyor değil.

    evet l'art pour l'art...
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap