7 entry daha
  • saruhan'lı (ya da herhangi-yerli) çiftçiler borç harç edip her türlü zorluğa katlanıp tarlalarını ekmeseler aç kalıp ölürüz.

    bu basit gerçeği idrak (ya da itiraf) edecek zihinsel (ya da ahlaki) kapasitesi bulunmayan herkese çin'den gelme genetiği değiştirilmiş üzümlerden yapılma hoşaf ikram ediyorum. (tabii o hoşaftan anlarlar mı?...düşünüyorum...sanmıyorum..)

    bu satırları, ekmeği dokunulduğunda lastik gibi zıplayan, en havalı doğal yaşam marketinde satılan meyveleri istanbul'da akşam pazarında alıcı bulamayacak denli sümsük, her gıda etiketi içine eklenen binbir katkı malzemesi yüzünden destan gibi uzayıp giden feci ileri bir batı ülkesinden yazıyorum. açlığın ne olabileceğini uganda'da değil burada görüyor ve anlıyorum.

    türkiye cumhuriyeti'nin ilk ve en ağır saldırıya uğrayan, ve ama yine en dayanıklı çıkan kesimi, her zamanki gibi, gerçek köylülerimizdir. (gerçek köylülerimiz; yani çalışanlar, düşünenler, toprağına sahip çıkanlar, uyuşmayanlar; kasaba ahlakına devşirilenler değil.)

    hala tam olarak köleleşmemişsek, bunun en önemli nedenlerinden biri, bu insanların sayesinde gıda için dışarıya mahkum olmamamızdır. (nimet, varsa, bu onurlu insanlardır.)

    her türlü alçaklığa karşı ayakta durmaya çalışan çiftçilerimize sövenlere, boğazından geçen ekmeği yapanlara tükürenlere bizimle paylaşmayacakları sonsuz bir açlık diliyorum.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap