tragedyalar
-
tragedyalar iv
stepan
elini verir misin, elini?
benim anladığımca sen
bir başına yüceltmek istiyorsun kendini
bu böyle olunca da, o zaman
şaşırma bir gün mutluluk yerine
daha hiç denenmemiş bir acıyla karşılaşırsan.
lusin
bir acıyla.. daha hiç denenmemiş!
stepan
bak işte, en soylu isteklerle odama geliyorsun
ve düşün, insanlığının en alımlı katında
her şey bu kadar doğal, her şey bu kadar güzelken
sorarım, neden böyle yabancı kalıyorum sana?
lusin
bilemem ki stepan..
stepan
bak lusin, çünkü ben sevmiyorum kadınları
bu tuhaf alışkanlığı, bu gereksiz yakınlığı
sense bencillik diyeceksin buna. ya da
bir zevk düşkünlüğü diyeceksin. oysa hiçbiri değil..
lusin
peki, ya nedir?
stepan
olsa olsa bunca çıkmazı
sürdürmek benimkisi bir zevk biçiminde boyuna
ve yaratmak yeniden bütün iğrendiklerimi.
lusin
kaçınılmaz bir yalnızlık seninkisi. ayrıca
katı, ilgisiz, iğreti...
stepan
ve diyebilirsin ki lusin, soyu kalmamış hayvanlar gibi
öyle bir buz çağını yaşıyorum da
içkiyle aşıyorum, içkiyle çözüyorum bu cehennemi.
lusin
hiçbir şey yapmadan, hiçbir şey istemeden gerçekte.
stepan
belki de bir bilinci yoğunlaştırıyorum böylece
doğarak acılarıma her an yeniden
ve kendini kanatan bir bıçak gibi işte.
lusin
anlıyorum stepan, ne var ki, ben de
çıkmalı diyorum bu boğuntudan
bu yanlış orospuluktan, bilmiyorum
bana yardım edebilir misin? daha doğrusu
bir yol gösteren değil, bir uğrak
olabilir misin bana?
stepan
sadece bir anlaşma! ne çıkar anlaşsak da biz
ve bütün anlaşmaların dünyada
sanırım bir anlamı var: yok gibiyiz hepimiz.
lusin
öyleyse yalnız da değilsin sen. ayrıca
tutsaksın yalnızlığına stepan.
stepan
bunu yadsımıyorum ki lusin. yadsımıyorum da
demek istiyorum ki, sen de yalnızsın benim gibi
biz ikimiz de yalnızsak.. ve işte bu durumda
iki kişilik bir yalnızlık olmaz mı bizimkisi?
yok sanki bir şey yapacak..
lusin
belki de var.. ama nasıl?
stepan
zorlasak mı acaba bizim olmayan
görünmez bir mutluluğun yollarını
her türlü acılarla yılmadan
savaşsak mı geleceği kurtarmak için
ama gelecek ne lusin, bilmem ki
bilsem bile ne çıkar, o zaman da ben neyim?
lusin
düşündüm ben stepan. düşündüm daha önce de
diyorum bir geneleve gitmeli
hiç değilse bir karşıkoyma biçimi. ve belki
o yalanlardan, o yalan ilişkilerden
daha önemli bu, kim bilir
stepan
bence bu kurtuluş yolu değil. gerçi her şeyin hakkını vermeli.
üstelik kaygılanmadan
ama bir tükenme duygusu, ölümsü bir yılgınlık da
olabilir seninkisi. öyleyse karar vermeli
bir çözüm yolu mu bu, değil mi?
lusin
hep böyle baş eğmek mi? istemiyorum bunu stepan
düşmeli bir çirkinliğin içine. ve yavaş yavaş
aşmalı çirkinliği.
stepan
bak lusin, şu da var ki, genelevse gideceğin yer senin
zaten bir genelevde yaşıyor gibisin
her türlü çirkinliğin içinde
her türlü düşmanlığın, her türlü bencilliğin
içinde anlaşıyorsun vuruşaraktan
ve kırılaraktan durmadan
öyleyse bir kurtuluş bu mu? bana kalırsa
ölümünü içinde taşıyan bir isyan.
lusin
isyandı tanrıya başkaldırmak da. öyleyse
ben şimdi neye inanacağım
yalnızsam, beni yalnız bırakan
ve yalnız değilsem, kararsız bir yargıç olan
başkalarına mı?
yoksa kendime mi stepan, ne dersin?
stepan
korkunçtur, bana kalırsa adımıza
hazırlanmış bir oyun var bizim
hepimizi yalnız bıraktıkları bir oyun
ve bilirler, insanlar yalnız kaldıkça
konuştukları dil de değişir
sonunda hiç anlaşamazlar. öyle ki
bir zaman parçası içinde, bir durumun
değişmez akışında, tekdüze
kalırlar bir sıkıntı avcısı gibi
ve bir gün anlarlar ki, bir güc değildir artık yalnızlık
ve bunu anlayınca, işte o zaman lusin
aşıvermek isterler bu zamanla durumu
koşarlar, koşarlar, tam sınıra gelince
sanki o tel örgülere yapışmış gibi
bir duman oluverirler ya da kaskatı
bir kömür parçası, bir ceset..
nedir bu durumda insanın anlamı?
lusin
aşmalı bu durumu stepan.
stepan
duymuyorum ben acılarımı. ve yitirdim çoktan
yitirdim bütün karşıtlıkları. ne umut
ne umutsuzluk, ne hiçbir şey
kurtaramaz varlığımı benim. ve yoğun bir anlamsızlığın içinde
sanki renksiz, boyutsuz
ve göksüz, zamansız bir evrende
tek çıkar yol yaşamaksa lusin
yaşıyorum ben de kaygısız
değişmez bir anlamsızlığı böylece.
lusin
yani bir çıkmazı sürdürüyorsun kısaca
bu yitiriş kendini, bu çöküş
sanki bir üstünlük duygusu veriyor sana
stepan
bense bir yalnızlık tarihini örüyorum ustaca. ve gelecekteki
bir önseziyi kuruyorum şimdiden.
lusin
asıl iş bir sonuca varmakta.
stepan
varabilir misin?
lusin
öyleyse çok uzun bir yol bu doğrusu.
stepan
bir konyak daha içer misin?
lusin
ayrılalım stepan, belki biz anlaşıyoruz ama
ilkemiz ayrı yaşamak
ve ne varsa işte bu ayrılıkta.
stepan
adım stepan, lusin. yani ben
bir satranç oyuncusu olamam
lusin
elini ver stepan, ne de olsa bir anlaşmadır bu
belki de bir anlaşmadır.
(bir insan yaşanmamışlığı bulunca
onu artık hiç kimse anlatamaz
kalır sonsuz gücünün buyruğunda
ve bütün kesinliklerin üstünde, yalnız
dolaşır bir ateşböceği gibi kendi aydınlığında
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap