65 entry daha
  • sözlükte sağlam reaksiyon yaratmış bir şahıstır bugün itibariyle.

    ve yine bir sözlük klişesi olarak, kendisini tanımam etmem. ve fakat yarım saat içinde şurda olup bitmiş muhabbete bakarak söylüyorum ki anasını satim hepiniz psikologsunuz, hepiniz sosyologsunuz. hadisenin toplumsal etkilerinden tut, karşısında hiç tanımadığı etmediği adamın psikolojik analizine kadar neler dönmüş. kenarda durup "babannem de aynı fikirde" diyen hatun kadar derinliğe sahip olduğunuzu görüyorum, üzülüyorum.

    ne uzmanıyım işin, ne de söz söyleyecek kadar özneyle haşir neşir durumum var. intihar etmeyi kafasına koymuş birinin aklından geçenleri, az yanılma payıyla tahmin edebilirim yalnızca. evet, bu fikre sıcak baktıysa ilgi çekmeye çalışır. problemim var diyen birine ne kadar duyarsız kalınabilindiğini gösterdiği için tebrik ediyorum kendisini. ayrıca tanımadığı bir insana yardım edebilmek için çırpınabilecek kişiler olduğunu gösterdiği için.

    intihar fikri zihne girdikten sonra neler düşünebildiğini bilmiyoruz çünkü. ilgi çekmeye çalışmak hep kötü diye gösterildi. intihar fikrine sıcak bakabilmiş, ve dahi eyleme geçirmeye karar vermiş bir kişinin çığlığı sizin bildiğiniz "kötü" ilgi çekmeye çalışmak kategorisinden değil işte maalesef. insan nefes alıp veriyor olmakla, besin tüketmekle, güneş ışığına maruz kalmakla insan olmuyor ve intihar etmeye karar verdiyse aslında sıkıntısı bunlarla olmuyor yine maalesef. bu kişiyi ancak o korkuluklara çıkabilmiş, o tetiği çekmeye karar vermiş, o ilaçları yutmuş, o noktaya gelebilmiş birileri anlayabilecektir, bunlar da beynine elektroşok verebilecek kadar umutsuzluğa düşmüş gerizekalı doktorlar olmuyor yine malesef.

    trolldü değildi beni bağlamaz, bir gün herhangi biri intihar etmeye karar verdiğinde onu bu yoldan çevirebilecek güce sahip olan tüm varlıkların bir araya gelebilmesini dilerim sadece. gerçi bir insan ölürse kader, kitleler ölene kadar umrumuzda olmaz bizim. kitleler ölünce de kader diyecek yapıya ulaştık çok şükür. yardım istiyorum diyen birine dikkat çekmeye çalışıyorsun diye sırt çevirecek noktaya geldik.

    ölümle hayat arasında tek bir adım fark kaldığında, arkandan kalanların ne düşüneceği, senin için neler söyleyeceği umrunda olmaz zannediyorsunuz değil mi? üzülecek insanlar düşünülmez falan. o adımı atmamak için ikna etmeye çalışmak bir insanı, bu gerçekleri hatırlatmaktan daha kıymetlidir. en büyük sıkıntın maddi yetersizlikse, bu sıkıntıyı çekmeyen insanın başka sıkıntılar içinde olabileceğini tahmin edemeyiz.

    zaten anasını satiym depresyon denilen şey, "ay çok problemliyim, sevgilimle anlaşamıyoruz, annem-babam beni hiç anlamıyor bikbik" ekseninde yürüyen, herhangi bir fiziksel rahatsızlığa dayanmayan, tamamen şımarıklıktan ve gerçek sıkıntıyı çekmemiş olmaktan ileri gelen, tıp dilinde hastalık olarak adlandırılmasına rağmen sizin engin birikiminizde herhangi bir karşılığı bulunmayan bir şey. ve karşınızdakinin sıkıntı olarak size söyleyebileceği şeylerin daha kötüsünü göstererek geçirebilirsiniz bunu. ya millet açlıktan ölüyo, efendim başına şu bu gelmiş insan hala hayata tutunmaya çalışıyo sen nası depresyondayım dersin şımarıklık seninki diyebileceğiniz kadar basit her şey.

    bu durumda biri görüldüğünde egonuzu tatmin edeceksiniz, o beceremedi ben yapıyorum. bütün acılara göğüs gererek yaşayabiliyorum diye mutlu hissedeceksiniz kendinizi 2 saniyeliğine de olsa.

    hayatla ölüm arasındaki o tek bir adımda tereddütte kalmış kişi, tek bir saniyede, bir işaret bekler, bir çaba bekler. aslında böyle olmaması gerektiğini bilse de, maddi dünyada bizim -sizin- gördüğünüz yaşadığınız acı diye adlandırdığınız tüm kavramları, her şeyi kalbinde hissettiği için, beynine hiç durmadan iğneler saplandığı ve bu konuda hay skeyim yapabileceği hiç bir şey olmadığı için, yaşamı üzerinde söz sahibi olamadığı için ölümü üstünde söz sahibi olmaya karar verir. bu acıyı taşıyamamak bir suç değildir ama, ayıplanacak bir şey hiç değildir. bu hayatı yaşamak istememek kötü bir şey değil, bu durumda birileri bir şey yapsın dayanamıyorum demek hele hiç kötü bir şey değildir. bu kişinin size söz hakkı vermiş gibi davranması, söz sahibi yapmaz sizi.

    nihayetinde o adımı atmaya karar vermiş -ama neyse ki becerememiş- tüh anasını satim ne biçim deliganlısın oraya gadar çıkhtın bi atlamayı beceremedin şovmensin bikbik- evet alt metinler üst metinler açık metinler gelsin mis. o adımı atmaya karar vermiş kişinin herkesten çok kendinin yardımına ihtiyacı vardır, emin olun etrafında bizim gibi sen gibi ben gibi bikbik öten gerizekalı tipler vardır. gülüm dünya yine güzel, hayat yaşamaya değer diyen. he hayat size güzel diyordur o da içinden.

    valla herkes kendi geri dönüş hikayesini yazsa, şurdaki bilmemkaç bin insanın akıl vermelerinin arasından kaybolacak. ben bile "normal" addettiğim akıl sağlığımı şu mecrada uzun süre stabil tutamıyorken.
    akıl vermem, tavsiye vermem, fikir verebilirim sadece. o parmaklıklara sıkıca tutunan bir insanın şahsen en çok ihtiyacı olan şey budur çünkü.
    dünyayı diğer herkes gibi görmüyorsun, herkes - ya da tanıdığın bildiğin herkes- in güzel anlayışı, sana kabul edilebilir bile gelmiyor. parmaklıklara tutundun / ya da pencerenin kenarına tutundun / ya da her ne engellediyse seni işte, o adımı atmaya karar veren arkadaşım, onu yapmadın çünkü biliyorsun ki başka bir hayat mümkün.

    intihar mı etmek istiyorsun? et. öldür kendini. bedenin kalsın, o lazım olacak sana. ait olduğunu zannettiğin dünyayla bütün ilişiğini kes. nasılsa sen ölünce üzüleceğini düşündüğün insanlar var, öldün diye üzülmeleri gittin diye üzülmelerinden daha kötü olacaktı. telefonlarını kapat, işi bırak, şehir değiştir, başka bi insan ol.
    başka bi insanın hayatını yaşa?
    ismini değiştir, dinlediğin müzikleri değiştir, girip çıktığın ortamları arkadaşlarını değiştir.
    değer verdiğin şeyleri değiştir, belli ki onlar mevcut dünyada mutluluk getirmiyor.
    mutluluk anlayışını değiştir. bir süre sonra göreceksin ki çaba sarf ederek oluşturduğun tanımlar zihnine yerleşmiş.

    gördüğün bildiğin tanıdığın ne varsa değiştir işte. nokta koy. bazen geri dönmek isteyeceksin, kolay olmayacak, ama geri dönüş düşündüğünde eski hayatındaki en ufak şeyin bile seni getirdiği noktaları aklına getir.

    bunların hepsi için güce ihtiyacım var diyeceksin, ama o bende yok. hayır aslında hepimizden çok sende var. o demirlere tutundun çünkü ya da ne bileyim o son adımı atmadın işte. o gücü gösterebildiysen, bu değişikliği yapabilme gücü şurdaki herkesten çok sende var.

    intihar etmek çok kötü, etik değil bikbik diyecek değilim, o kadarına müdahil olamam. ama bence çok gereksiz.
    hayatını bitirmek istiyorsan bitir, ve yeniden başla.
123 entry daha
hesabın var mı? giriş yap