115 entry daha
  • ian gillan'ın baskınlığından sıkılan ritchie blackmore'un bir turnede tanıştığı elf vokalisti dio'yla beraber kurduğu ve çok çalkantılı ama bir o kadar da efsanevi bir çizgisi olan rock tarihinin en underrated gruplarından birisidir rainbow. ritchie abimiz daha sonra rainbow'u başka mecralara kaydırmak isteyince dio'yla yollar ayrılır ve rainbow fanlarının çilesi başlar.

    aslında dio'yla ayrılmalarına gelmeden önce rainbow'un tüm albümlerinde farklı bir kadrosu olduğunu söylememiz gerekiyor. ritchie blackmore kafasına göre adam alıp kafasına göre adam attığı için grubun kemikleşmiş bir kadrosu hiçbir zaman oluşmamışken nasıl bu kadar kendileriyle özdeşleşmiş bir tarz yakaladılar dersek, herhalde dio'nun sözleri ve vokali blackmore'un insanüstü besteleri devreye girer. zaten grubu en başından beri götüren bu ikisiydi ama blackmore hiçbir zaman dio'nun onun kadar yetenekli onun kadar başarılı olduğuna inanmamıştı. 78 yılında grubun tarzını kafasına göre değiştirmek isteyen ritchie'ye rest çekerek gruptan ayrılan dio'nun yeri tabii ki hiçbir zaman dolmadı. dolma ihtimalinin olmadığını muhtemelen blackmore da biliyordu ama ian gillan'a teklif götürecek kadar boşluğa düşmesi düşündürücüydü. ian gillan teklifi beklendiği gibi reddetti ve yerine graham bonnet geldi. gene baştan sonra değişen kadroyla çıkarılan down to earth albümü beklenmedik biçimde rainbow'un ticari olarak en başarılı albümlerinden birisi oldu. since you been gone ve all night long singleları patlama yaptı. cozy powell bu albümün turnesinden sonra grup çok pop rock'a kaydı diye gruptan ayrılırken bonnet alkollü olarak sahneye çıktığı için blackmore tarafından tekme yiyip msg'ye geçti. ne tesadüftür ki msg'den de aynı sebeple kovuldu.

    joe lynn turner dönemine bu şekilde giren rainbow'da kendisini rainbow yapan müzik tarzından aor'ye kayarken ticari olarak başarılı ama hayranları tarafından çokça eleştirilen bir grup olmuştu. difficult to cure ve straight between the eyes albümlerinden sonra çıkan bent out of shape albümü rainbow'un iyice köklerini unutup satış odaklı çıkardığı bir albüm olmuş ve straight between the eyes albümünde çok tutan stone cold şarkısına benzer aor temelli street of dreams şarkısı ön plana çıkmıştır. grubun kötüye gittiğini fark eden blackmore 84 yılında dükkanı kapatıp, deep purple'a geri dönünce rainbow 1995'teki stranger in us all albümüne kadar bir köşede blackmore'un deep purple'dan sıkılıp geri dönmesini beklemiştir. 1995'teki son albümden sonra gene uzunca bir turne ve turne sonunda blackmore'un candice night'la blackmore's night açıklarına yelken açması rainbow'u bu sefer tam anlamıyla dağıtmıştır.

    1997de cozy powell'ın önderliğinde dio'yla blackmore grubu tekrar kurup bir turne yapmaya karar vermişlerdir fakat 1998'de powell ölünce bu girişim sonuçsuz kalmıştır. daha sonra hep dio&blackmore ortak yapımı bir proje ortaya çıkması beklense de blackmore blackmore's night'ta gitar tıngırdatmaya, karısıyla beraber şömine önünde şarap içmeyi tercih etmiştir. 2010 mayısında dio'nun ölümü yıllardır rainbow'un tekrar bir araya gelmesini bekleyenleri yeteri kadar şoke etmiştir umarım. o yüzden o konuya girmiyorum.

    ritchie blackmore'un yetenekleri ve egosu arasında sıkışıp kalmış bir gruptur yani rainbow. long live rock n roll albümünün kayıtlarında basscıyı kovup yerine birisini bulamadığı için 4 şarkı haricindeki şarkıların basslarını bile kendi çalan, gitarist olarak girdiği grubun (elf) adını değiştirip, ilk albümlerine ritchie blackmore's rainbow adını verecek kadar egoist bir adamdan bahsediyoruz tabi. bu açıdan bakınca insan ritchie blackmore'dan soğuyabilir ama bir yanda da rock tarihinin en iyi şarkılarına imza atmış bir adam var karşımızda. dio'yla beraber çalıştıkları dönemde bir tek kötü albümleri, hatta kötü şarkıları yok. üstüne üstlük rainbow eyes, catch the rainbow, temple of the king, man on the silver mountain, stargazer , kill the king, long live rock n roll ve starstruck gibi kültleşmiş şarkıları var. dio dönemi sonrasındaki can't let you go, street of dreams, stone cold ve i surrender şarkılarını da es geçmemek gerekiyor tabi.

    bütün bunlar bir yana bu grubu hiç canlı göremeyecek olmak gerçekten üzücü. blackmore's night ya da lynn turner'in konserlerinde 2-3 rainbow şarkısı duyma şansımız var ama vokalde dio, gitarda blackmore, davulda cozy powell olmadan neyleyeyim rainbow'u. neyseki 70'lerden 2-3 tane konser kayıtları var. onları izleyip azıcık sakinleşme ve önlerinde saygıyla eğilme şansımız var.
84 entry daha
hesabın var mı? giriş yap