1 entry daha
  • ilk kez bu sabah duyduğum fantastik üçleme. akabinde sözlüğe bakayım dedim hakkında bilgi edinmek için, sadece bir giri + ilk kitap için de bir girisi bulunduğunu görünce ülkemizde pek tanınmadığına karar verdiğim.

    bir bulgar kanalındaki sabah programına (kültür sanat) çevirmen çağırmışlar, o da reklamını / tanıtımını yapıyordu direkt kitabın. reklam olsa da, bildiğim kadarıyla fantastik edebiyat adına ülkenin en önde gelen çevirmenlerinden. ayrıca yayın evi de var diye biliyorum -ki bu yüzden de olabilir reklam muhabbeti.

    elemanın söylediğine göre* gayet değişik ve bir o kadar da ekşın doluymuş. spikerlerin "büyücü var mı?" sorusuna, "evet var. ama bu bildiğiniz, sinemada izlediğiniz türlerden değil. mesela bir yerde bir yere birileri geliyor (amma belirsiz oldu yaf) "büyücü var mı?" diye soruyorlar ve iri yarı, elinde satır ile bir hayvanı parçalayan, her yeri kan revan bir kasap "benim" diyor. yani bundan pek bir şey anlayamazsınız ama demek istediğim adamın fantezi dünyası çok farklı ve bunu hissettiriyor. bir çok kitapta olan iyiler ve kötüler kavramı bunda çok farklı. onlarda ya beyaz* ya da siyahsındır.* burda herkes gri**. iyi bildiğin adam her an kötülük yapabilir..." diye cevap vermesi gayet ilginç geldi. merakımı kabarttı.

    tez zamanda birilerinin dikkatini çekip, tercümesi "yoksa şayet" başlanmalı ki biz fantastik edebiyat severlerine kazandırılmalı a song of ice and fire gibi.
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap