28 entry daha
  • --- hafif spoiler tadında ---

    bunalan insanlar yolculuğa çıkarlar. hayal edilen cleveland’a giderler. ruhlarını sukunete erdirecek, mutlu edecek, çok güzel bir göl olmalı orda.

    eva: bir hafta kadar sonra cleveland’a gideceğim.

    eddie: cleveland ha! güzel şehirdir.

    eva: öyle mi?

    edie: evet! büyük ve güzel bir gölü var. oraya bayılacaksın.

    eva: oraya hiç gittin mi?

    eddie: hayır.

    buz tutmuş göl vardır, puslu ve soğuk bir hava… belki de göl bile yoktur orda. florida’ya giderler, güneş, deniz ve kumsal hayalleri ile. yolda güneş gözlüklerini bile alırlar. oysa ‘gittikleri her yer aynı’ dır. eva söyler bunu.

    donmuş göl ruhlarıdır. hep bir ‘cennet özlemi’ ile var olur insan. cennet diye gidilen yerler ise yabancılık hissinden başka birşey ifade etmez. her şeyi geride bırakıp cennete doğru gitmek hiç mümkün olmayacaktır. çünkü eddie, willie ve eva kalplerini bırakıp da bir yere gidemezler. ruhlarına huzur verecek birşey bulamazlar.

    ve nihayet her yolculukta varılan yer yine ‘kendileri’ olacaktır. her şeyin aslına rücu etmesi gibi.

    --- hafif müzik eşliğinde ---
64 entry daha
hesabın var mı? giriş yap