18 entry daha
  • sabahın köründe gelecek, kimseden hayır görmeyip yağmurun altında rezili çıkmış olan bahçe masası ve sandalyelerini zımparalayıp vernikleyecek, eli çabuksa da kalan zamanda saksıları boşaltıp temizleyecek diye üzerinde çeşitli planlar yapılan kişidir. bunun eli de yavaştır, ağır ağır hareket edecek şimdi, güneşin altında çimlere bir ağaç altına yayılıp bir elinde fırça, bir elinde sigarası ile farkettirmeden yanına davet eder edasıyla çileden çıkma ile keyif çatma duyguları arasında insanı götürüp getirtecek diye düşündürten insandır. gerçekler devreye girdiğinde de bu durumu değiştiriverecek varlık... bu bahçıvan ki, ilk karşına çıktığı anda insanı şaşkına çevirir. rastalı saçları, turuncu gömleği, bol kesimli kotu, tertemiz beyaz canvas ayakkabıları, sırt çantası, gencecik... gözler pırıl pırıl, dişler tüm siyahlarınki gibi bembeyaz, tertemiz, mecbur olmadıkça gülümsemiyor... ön lisans diplomalı, her duyduğu "çok güzel olmuş" lafı karşısında gözlerinin içi gülen, bol bol teşekkür eden, verilen karşısında mahçup olmadan bir şeyi almayan bu bahçıvan, elindeki sihirli fırçası ile bahçe masasına dokunmuş, sihirli hortumu ile saksıları yıkamış, insanı mahçup bırakmış, parayla onu mutlu edemeyeceğini sezdirtmiştir gizliden. ve gözümü arkada bıraktıracak tek kişidir şu andan itibaren.
23 entry daha
hesabın var mı? giriş yap