5 entry daha
  • ihtişamıyla insanı büyüleyen, nefesini kesen bir film. şahsımca 22. ist. film fest.'in en üste duran filmi.
    bollywood'un en çok para harcanarak çekilmiş filmi ayrıca. ancak ilk planından (ki 5 dakikaya yakın bir tek planla başlıyor film) sonuna kadar gerçek bir görsel ve işitsel şölen. filmin başında filmi daha önce gördüğünüz etkileyici görselliğe sahip filmlerle karşılaştırıyorsunuz (capola nın dracula sı mesela). ancak belli bir yerden sona buna da gerek duymuyorsunuz. müzikler ve danslar zaten inanılmaz. sanat yönetmenliğinin ne kadar önemli bir faktör olabileceğini kanıtlıyor film ayrıca. sinema büyüsü diye bir şey varsa, bu filmde iliklerinize kadar hissediyorsunuz bunu. yönetmenin bir arka plan ışığını hareket etirerek nasıl bir etki yakalayabildiğine inanamıyorsunuz. böyle bir filmin nasıl başarıldığını gördükten sonra bollywood'a saygı duymadan duramıyor insan.
    bunun ötesinde senaryo tabi ki bollywod senaryosu. bir çok zaman aşırı içli olay anlatımı ve ağdalı replikler var filmde. arada kast sistemi ve bir çok sosyal duruma el atmış olsa da, genelinde, sinemayı senaryo takibinden ibaret sanan bir çok izleyicisine 'ne bu ya' da dedirtebilir. ancak bırakın senaryoyu bir kenara, çünkü filmin ihtişamından altyazıları takip edemiyor zaten insan. şaşırtıcı olan ise şu, benzer bi şekilde geçmişi olmayan adam filmini 'meydan okurcasına' artık cılkı çıkmış bir senaryo üzerine kuran aki kourismaki'ye (ki kendisine de büyük saygı duyarız) gösterilen müsamaha, bir şekilde devdas'tan esirgeniyor bazıları tarafından. sanırım biz daha uzn süre bizim batımızdan gelen herşeyi cool kabul edip doğumuzdan çıkan değerleri de küçümseyecek ve ucuz göreceğiz. yazık.
    neyse, sonuçta bir sinema seyircisi olarak, bana kendimi en özel hissetiren filmlerdendi. 'bu kadarına layık değilim' demek istedim film sırasında. 'iyi film nedir' sorusunn en net cevabını sanırım devdas verdi bu festivalde.
32 entry daha
hesabın var mı? giriş yap