150 entry daha
  • gecen yaz sonunda, aradan gecen cok ama cok uzun yillardan sonra malatya'ya ramazan bayrami icin gitme sansim oldu. kayisi mevsimi gecmisti ama dag koylerinde hala bulabilecegimiz dusuncesiyle yola ciktik ve yanilmadik da. kivrila kivrila donen yollarin kenarlarinda, daglarin yuksek yamaclarinda ufak kasalariyla koyluler hemen orada. biz durup alalim derken, tuylerimi diken diken eden, biz yaklasirken icilen sigaranin nasil kenara kondugu oldu. hayatimda asla unutmayacagim bir saygi ve sehirde yasayanlarin pek cogu koy hayatindan bihaber oldugundan bir koyluden beklemeyecegi bir incelikli davranisla karsi karsiya kaldik. adamin sigarayi bir kenara birakmasindan bahsetmiyorum. bunu yapis seklinden, hareketlerindeki ahenkten bahsediyorum. dag koyleri aleviydi ve oruc tutmuyorlardi. ama o gun, o adamlar, oruca belki senden benden daha saygili idi. bunu ben ne kelimelere dokebilirim, ne de tam olarak izah edebilirim. hal ile konusmaktir bu, bilir misin? bunun ne korkuyla bir alakasi var ne de cekinmeyle. o eli, o kolu, o parmaklari, nasil hareket ettiklerini ben gordum. alisveristeki samimiyeti ve ictenligi ben yasadim. ramazanin son gunlerinde yillardir yedigim en guzel seyi, bu topraklari bin yildan fazladir paylastigim bir kardesimden aldim.

    yani hakikaten yeter artik. yeterince bolunup kin kusmadik mi birbirimize? kime, ne fayda sagliyor tum bunlar, tum bu atismalar, gerginlikler. tamam belki balik bastan kokar, siyasiler, hepsi, bu isin birer parcasilar. ama biz, artik, insanligimizi tuketmeyelim ve politik mulahazalarin, kisisel husumetlerin, gereksiz tartismalarin biraz uzaginda kalalim. eskiden belki sadece burada idi ama simdi burasi neyse sokaklar da o gibi. yazik ediyoruz kendimize, yazik ediyoruz hakikaten.
1014 entry daha
hesabın var mı? giriş yap