aynı isimdeki diğer başlıklar:
7 entry daha
  • commodore 64 adındaki makinenin bence en sürükleyici oyunu buydu. görsel açıdan hiçbir olayı olmamasına rağmen çok uzun zamanlarımızı geçirmiştik bununla. evet görsellik süper zayıftı ama siyah ekrandaki beyaz dandik noktalardan oluşan uzay bile tuhaf bir şekilde hayal gücümü etkilerdi. o hali ile bile severdik açıkçası.
    haritası oldukça büyüktü. (galakside geziyon tabi). gezegenlerin ekonomik, politik çeşitlilikleri, geminize alacağınız ekipmanın fazlalığı filan kaptırıp gidilirdi. ama ilk başlarda çok süründüğümü hatırlıyorum. harbiden berbat bir lazer silahınız, ufak kargo ambarınız ve de en kötüsü eldeki paranızın kıtlığı ile ezik ezik yolumu bulmaya çalıştım. sonradan poor agricultural gezegenler ile rich industrial olanlar arasındaki ticari kritiği anlayınca başladım keseyi doldurmaya. begabi - anlama gezegenleri arası çalıştım ilk. tarımcılardan yiyecek alıp zengin endüstri gezegenlere, onlardan da bilgisayar ve makine alıp tarım gezegenlerine satmaya girişince etiniz budunuz yağlanmaya başlıyor. gerçi en karlısı daima bilgisayar/makine işiydi ama gelmişken boş dönmeyelim, kargo ambarı dolsun diyerek yiyecek veya tekstil alırdım tarımcılardan.
    para yönünden rahata erince başladık silahlanmaya. (ah lan bu insanoğlu) oyundaki en hayvani silah "military laser" denen şeydi. 6000 kredi fiyatı vardı diye hatırlıyorum. ilkini alınca doğru "anarchy" kategorisindeki gezegenlerden birine yollanıp, katliam yapmıştım. bu tip gezegenlerin etrafı saldırgan gemilerle dolu olurdu çünkü. üçlü dörtlü gruplar halinde gelirler ama military lazere dayanmazdı herifler. parçaladığınız gemilerin kargoları uzaya saçılır, cargo scoop denen aletle dökülen kargoları toplardınız. artık içlerinden ne çıkarsa bahtınıza.
    paranın damına koyunca geminin 4 yönüne de military lazerleri döşeyip bu defa narkotik ve silah kaçaklığı işlerine girmiştim. çünkü süper para asıl bunlarda. ama derhal kanun kaçağı konumuna düşüyorduk. öyle adli siciliniz de vardı yani. polis gemileri ile iyice dertlenince de (düşür düşür bitmiyodu adiler) sicilin temiz olduğu başka bir sektöre zıplardım. ayrıca görevler de vardı. istasyonlara girdiğinizde "incoming message" yazısı çıkarsa eğer, size bir görev var. galiba bir senaryoya bağlı şekilde giderdi bu görevler pek hatırlamıyorum da, tabii oyuna boyut getirmesi açısından gayet güzeldi.
    bugün wow tüm ışıltısına rağmen ultima online karşısında nasılsa bence bu oyun da kendi alanında böyle. üzerine tanımam. birileri el atsa da yeniden yazılsa grafik iyileştirmeler filan diyecem de içine edilme riski de var.
    edit dangerous: 10 yılın ardından da entry editlemek varmış. epic'in bedavasından alıp oddy eklentisi ile halen devam ettiğim çok özel yeri olan oyunum. geçen zamanın ardından full engineered anaconda ve corvette dahil 8 gemilik filo (arada alıp sattıklarım hariç), on foot aksiyonlar için grade 5 maverick ve dominator. bunların yine gr5 silahları tam takım olarak solo takıldığım oyun. "içine edilme riski" büyük ölçüde gerçekleşmedi. buna sevindim elbet. tabii ki en yakındaki fdevcinin kafasına çekiç indirme hissi oluşturan buglar yine de olsa da devam.
    nelere bulaşamadım? guardian işine henüz girmedim. üşeniyorum. ama belli olmaz kısmet. 1 defa rastlantı sonucu thargoid ile karşılaştım, bir kaç el sıktım ama elbette hiçbir silahım uygun olmadığından gemiyi zar zor kurtartıp kaçtım. onlar için de apayrı grind işleri yapmak lazım, halen ona da girmedim. powerplay keza. sene olmuş 3000+, uzayı büküp ışıkhızlarını geçmişsin (einstein kızgın) ama hala bu sikik insanoğlu başından otoriteyi siktiredememiş. yok imparator yok federasyon. o yüzden bir takım hırtlar için iş yapasım yok.
    gittiği yere kadar gitsin bakalım. ama uzay güzel. o boşluğa bakıp bakıp düşüncelere dalması güzel.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap