paris texas
-
ağlayabilen bir erkek kadar güzel bir film bu. ağlayabilen bir kadın kadar güzel.
texas’ın ortasında paris diye bir bölge olduğunu öğrenmek kadar değişik. paris bildiğimiz paris değilmiş meğer, diyebilmek kadar farklı. yüzleşemediklerinden senelerce kaçmak kadar acı bir yandan; oradan oraya savrulmak amaçsızca, o kadar kaçmak ki, sonunda da unutmak, arkanda bıraktıklarını. her şeyden öte; yüzyüze konuşamamak kadar hüzünlü bir film bu. söyleyeceklerini ancak sırtını dönerek anlatabilmek kadar, içindekileri ancak bir kasete kaydedebilmek kadar, hissetiklerini ancak bir telefonun ucunda dile getirebilmek kadar da hüzünlü.
jane sevici bir travis’in güzel, farklı, acı ve hüzünlü hikayesi bu...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap