228 entry daha
  • --- spoiler koyayım da risk almayım ---

    güzel film.

    tabi ki 9/10 falan vermiyorum ama bir 7,5 hak eder bence.

    hikayesi basittir, fazlaca erotik ögeler kullanılmıştır vesaire orasında değilim. hikayesi basit, tahmin edilebilir olmasına rağmen neden bilmiyorum beni oldukça sarsmıştır. bence konu gayet güzel işlenmiştir. giriş, gelişme, sonuç güzeldir. babydoll hem içinde bulunduğu çevreyi kurgulamıştır, hem de bu kurgunun içerisinde bir de dans sahnelerindeki savaşları kurgulamıştır hasta beyninde. çok da güzel kurgulamışsın kızım, aferin. akıl hastanesi - burlesque theater & randevu evi karışımı yer - fantastik savaş sahneleri sırasıyla en gerçekten en hayale doğru akmaktadır.

    ha bu arada görsellik hiç gerçekçi değildi. fizik kurallarından bahsetmiyorum, ama cgi efektlerin hakikaten efekt olduğunun çok belli olduğundan, yapay olduğundan bahsediyorum. ayrıca bazı karakterlerin çok salak hareketleri vardı evet. mesela adamın teki tüfeği varken gidip bıçak kullanıyor falan. yine de gayet güzeldi, film değil de resmen oyun oynuyormuşum hissiyatı verdi. bir de varsın çok gerçekçi olmasın ne fark eder zaten savaş sahnelerinin hepsi birer hayal değil miydi?

    son ve en önemli özellik olarak, soundtrack konusunda aşmış üzeri aşmıştır. "soundtrack iyiyse git sadece müziğini dinle" anlayışı burada son derece anlamsız kalıyor gözümde. ben o nefis müzikleri sadece müzik olarak dinlesem de keyif alırım elbette ama müziğin ambiyansına uygun, görselliğin maksimize edildiği gaz sahnelerle uyumlu bir halde dinlerken aldığım zevkin çok daha fazla olduğu aşikar. çoğunun cover olduklarını bilmesek her birini orijinal şarkılar zannedebileceğimiz parçalar, resmen bu film için coverlanmış/bestelenmiş (resmen ne kelime zaten emily browning'in bizzat söylediği şarkılar da var). skunk anansie - search and destroy'u ejderha savaşı bölümü dışında dinlesem bu kadar zevk vermezdi. veya en sonda babydoll, kendisini bilerek lobotomiye teslim ederek sweet pea'yi kurtarmak gangsterlerin arasına dalıp adama tekme atarken orada yoav ve emily browning'in where is my mind coverından daha güzel bir şarkı kullanılamazdı. hatta o şarkının içerisinde de gidip o sahneye ve gerilime en çok yakışan kısmını kullanmışlar. senaryonun basitliğine rağmen filmin altyapısındaki karanlık ve duygusal atmosferi o kadar derinleştiriyor ki bu ayrıntı.

    ayrıca yine aynı sahneden sonra doktorlu sahneye geçiş sırasında jon hamm abimizle babydoll'un beraber oynadıkları başka bir sahne silinmiştir ki çok fena edilmiştir. adamlar resmen filmin sonuca bağlandığı sahneyi kesip atmışlar, anlam veremedim. sahne için:

    http://www.youtube.com/watch?v=zfmsr02ggx4

    spoiler içinde spoiler - anlamayanlar için sahnenin önemi:

    babydoll lobotomi doktorunu 1. level hayal dünyasında high roller ile özdeşleştirmiştir. babasının blue'ya verdiği rüşvet üzerine blue sürekli kendisine lobotomistin yakında geleceğini söylemektedir. babydoll bunu, gece klübü sahibinin sürekli high roller'ın geleceğinden bahsetmesi olarak algılar. dans ederken kurguladığı 2. level hayal dünyasına ilk defa daldığında ise bilge adam ona bu yolculuk için 5 adet şeye gereği olduğunu söyler. (yolculuk: gerçekte akıl hastanesinden, 1. level hayal dünyasında ise gece klübünden kaçıştır). bu 5 şey harita, çakmak, bıçak, anahar ve sonuncusunu sadece babydoll'un bileceği ve ancak kendisinin bulabileceği birşeydir.

    babasının zorlamasıyla lobotomiye kurban gitmek istemeyen babydoll, akıl hastanesinden/gece klübünden kaçmanın yollarını arar. sweet pea ile beraber bu arayışının sonunda geldiklerinde ise bilge adamın bahsettiği, ancak kendisinin bilebileceği 5. şeyin bizzat kendisi olduğunu anlamıştır. bu andan sweet pea'nin akıl hastanesinden kaçmasını sağlamak için kendisini ateşin içine atar. işte burada, aslında film boyunca "lobotomi doktoru = high roller" iken filmin en sonunda (sahnenin silinmiş olduğu orijinal versiyonda) "gangster = high roller" durumu ortaya çıkarak filmin bütünlüğünü bozmaktadır. bu sahnenin önemi ilk olarak bu hatayı kaldırmasıdır.

    kendi özgürleşmesinin bedenen değil ama zihnen olması gerektiğini anladığında lobotomi olmayı çözüm olarak gören babydoll, 1. level hayal dünyasında artık çareyi high roller'dan kaçmak yerine high roller ile yakınlaşmak olarak görmektedir. bu sahnede de bunu görmekteyiz. high roller kendisine bunu gerçekten isteyerek yapması gerektiğini söylemektedir. babydoll da bunu gerçekten istemektedir zaten. ve tam (aslen doktor, hayal dünyasında high roller olan) jon hamm abimiz işe başladığı anda seyirci bir anda gerçek dünyayı görmeye başlar; babydoll lobotomi olmuştur. ve doktor, vera gorski'ye "bu kızın gözlerinde çok değişik bir bakış vardı, sanki istiyor gibiydi, diğerlerinden çok farklıydı" gibi sözler söyler. işte orijinal versiyonda adamın lafları biraz havada ve yer yer gereksiz kalıyorken bu silinen sahne, bu sözlere de anlam yüklemiştir.

    ayrıca blue'nun vera gorski'nin imzasını taklit ederek lobotomiye önayak olduğu ortaya çıktığında ve blue polislere, bunu isteyenin babydoll'un hain babası olduğunu ifşa ettiğinde de babydoll'un suratında huzur ve biraz da mutluluk görürüz. yıllar boyunca akıl hastanesinde bedenen hapis kalacak olsa bile artık yaşadığı kötü olaylar hafızasından silinmiş ve babydoll zihninde özgürleşmiştir. kim bilir belki lobotomide sadece kötü olayları unutsa bile blue ve babasının cezalandırılması gerektiğini hala hatırlamış ve o yüzden huzur ve mutluluğa erişmiştir.

    --- spoiler ---
73 entry daha
hesabın var mı? giriş yap