147 entry daha
  • kanımca sürekli kan kaybeden muhteşem serinin son oyunudur. hani bir efsanenin içine nasıl edilirin en güzel örneği olabilir bu oyun. oyunu, daha önceki oyunların hatırına bitirdiğimi ve bitirirken bolca küfür ettiğimi belirtmek isterim. gelelim neden bu kadar küfür ettiğime.

    iş bu entari şu andan itibaren spoiler içerebilir.

    --- spoiler ---
    bu serinin neden kan kaybettiğini anlayabilmek için; bazı konuları iyice açıklamak lazım.

    ilk oyuna dönüp bir bakalım. neydi ilk oyunu bu kadar efsane kılan ? daha önce yapılmamışı yapmıştı ubisoft. suikastçı olmak veya düşmanlarınızı gizlice öldürmekten bahsetmiyorum burada. oyunun mistik ve esrarengiz havasıydı belki de oyunu bu kadar muhteşem kılan. ve tabi ki mekanlardı. bizim gibi çok da yabancısı olmadığımız bir coğrafyada geçmesine rağmen, hepimiz hassiktir olmuştuk oyunu oynarken. damascus, jerusalem, acre vs. muhteşem modellenmiş ve insanı cidden heyecanlandıran şehirlerdi , içlerinde gezerken, insana zaman makinesi ile yolculuk yapmış hissiyatı veriyordu. kafasında amfora taşıyan kadınlar, çarşıları, evlerin çatıları ve o çatılara serilmiş halılar ve tabi ki mimari.

    karakterler her anlamıyla muhteşemdi. bir kere şu çok açık bir gerçek; altair bana göre en karizmatik assassin. ağırlığı, sakinliği ve mistik havası ile öpülesi bir assassin. oyunun çıkış noktası ve assassinlerin nihai hedefini düşününce bu işin böyle olması gerektiğini kavrıyorsunuz. kısaca önüne geleni kesip biçen, hiçbir felsefesi olmayan assassin olmaz. olmamalı yani..bu gün bir assassin olmak ne bileyim efendim bir jedi olmak kolay mı canım !!! içine ettin ulan ubisoft içine. neyse devam edelim.

    gelelim gameplay konusuna; ilk üç oyun tam anlamıyla bir suikastçı oyunuydu. altair ve ezio hedeflerine kalabalığın içinde gizlice yaklaşır, kimseye çaktırmadan bıçağını saplar ve ardından ortamdan uzaklaşırdı. kahramanlarımız olay yerini terk ettikten çok sonra etraftakiler çığlık atmaya başlardı. son iki oyunda gördük ki hiç öle gizli saklı takılmaya gerek yok. işi biraz biliyor, game pad ve veya mouse ile klavyen ikilisine biraz hakimseniz. mekana ön kapıdan girer, bildiğin barbar conan edasıyla kese kese ilerler ve hedefinize ulaşırsınız (son oyunda sadece kalelerin kapısına dikkat edilmesi gerekiyor. hızlı koşup kendinizi içeri attınız mı o sorunda ortadan kalkıyor ) bu mu lan assassin olmak ?!?!?! ayrıca bir konu daha var ki inanılmaz can sıkıcı ; artık çatılarda gezemiyorsunuz. hâlbuki assassin denen şahsiyet çatılarda gezer ve gerekirse hedefinin tepesine çatıdan atlar. son oyunda yiyorsa götünüz çıkın çatıya. anında 50 tane asker her yerden kafanıza kurşun yağdırıyor.

    şimdi gelelim son oyuna; connor denen mahlukat hangi felsefi ve hangi mistik hedelere sahip ?? nedir o atarlı ergen havaları ? arkadaşım senin ataların altair, ezio.. bu mu amuğa koim yeni assassinimiz. baltayı sütuna saplamalar, “bana adresini verin o ipnenin” tripleri. utanmasa masaya yumruğunu vurup “ o çarllsss liii buraya gelecek ulan” diye naralar atacak.

    gelelim mekanlara. evet gelelim…gelelim… gele… gelemiyoruz. mekan yok çünkü. cidden mekan yok. yani bana kimse kalkıp damascus, jarusalem, floransa ve roma’dan sonra buralara güzelmiş, iyimiş demesin kafa atarım.
    oyun içerisinde var olan avcılık ve ticaret işine hiç girmiyorum. bir kişi bana neden var olduğunu açıklasın. yaşadığımız kasabayı güzelleştirmek ve geliştirmenin hiçbir yararını göremedim. sadece ve sadece oyun süresi uzasın ve işte gençler sıkılmasın diye konulmuş saçma yan görevler. kaçak gelin bile kovaladık amk afadersin. halbuse ikinci oyun öylemiydi… negzel tablolar biriktirirdik, kalemizi geliştirdikçe gözlerimizle görür yaşardık, dükkanların ışıkları yollara yansırdı. vs.

    "lan bu oyunun hiç mi güzel bir yanı yok amık" diyenler için deniz görevleri diyebilirim. oldukça eğlenceli ve hatta heyecanlıydı. çok güzel düşünülmüş ama iki günlük yeni yetme oğlan connor denilen zerzavatın hemencecik kaptan moduna girmesi ve önüne gelenin kendisine kaptan diye seslenmesi ayrıca tartışılmalı bence. oyunun en baba karakteri ve hatta karakter gibi tek karakteri haytham kenway idi. eğlenceli, komik ve karizmatikti. ingiliz aksanı da cabası.

    neyse efendim sonuçta olmamış bir oyun diyor ve bir sonraki maçlara bakıyoruz.

    --- spoiler ---
123 entry daha
hesabın var mı? giriş yap