63 entry daha
  • 19 yaşındaydım, henüz cm ile tanışmadığımdan şimdiki halimden 19 kilo hafiftim, 19 tane sevgiliyi idare edebilecek kadar boş vaktim vardı, dışarıda gürül mürül akıyordu hayat, ama dışarıdaki hayat hastalıklıydı ve beni anlamıyordu, nihayet, içeride benim hayatımın da bir hastalığı olmuştu: championship manager 2.

    ilk oyunu da oynamıştım ama cm2 çok uzun bir dönemi kapsamış, hayatımın 2 senesinin aralıksız tek saplantısı olmuştu. sabah 9 gibi kalkıyordum, o zamanlar kullandığımız bilgisayarlar cm2 için biraz yetersiz olduğundan, daha doğrusu cm gayet doyumsuz bir oyun olduğundan, kayıt ettiğim oyunu yüklenirken kahvaltımı yapıyor, daha sonra bilgisayarın başına oturuyor ve akşam yemeğine kadar kalkmıyordum. yemekten sonra 1-2 saat daha oynayıp yatıyor, çoğu gece, rüyamda gördüğüm taktikleri uygulamak için kalkıp tekrar oynuyordum.

    bu dönemde dışarıda tanıyacağım hayatın bana öğretebilecekleri yerine, şaşırtıcı bir genel kültür kazanmıştım. bunu çok sonra farkettim. cm'de "continue"ye bastıktan sonra bayağı bekliyorduk o zamanlar ve bu aralarda sıkılmamak için, dergiler, kitaplar, cd'ler alıyordum yanıma. 35 yaşındayım ve cm sayesinde binlerce dergi, bir dolu kitap okudum, sayısız müzik albümü dinledim. tabii bu durum bilgisayarların hızlanmasıyla değiştiyse de, cm4'le, aralıklar açısından tekrar eski hava yakalandı, oyun yavaş çalışıyordu ve arada bir şeyler yapmaya bir hayli zaman kalıyordu.

    söz konusu futbol olduğunda, futbol konuşulduğunda ise, cm'nin beni bir veri bankası haline getirdiğini, gülümseyerek tekrar farkederim. mesela bir transfer konuşulur, "kim bu acaba" diye merak ediliyordur. oysa ben o oyuncuyu, yıllarca önce denemiş, belki yıllarca takımımda oynatmış, gittiğim takıma beraberimde götürmüşümdür. çok sıkışınca oyun kurdurmuşumdur belki? doğum tarihini, hangi pozisyonda oynadığını, havasını, civasını, mahalleden dolandığı kızı, yaladığı mankenleri, özelliklerini bilirim. "hızlı koşar, iyi kafa vurur, centilmendir, çok asist yapar, sahanın şurasında daha iyi oynar, daha önce şu takımlarda oynamıştır, sol kanada koyma taş yerinde ağırdır..." gibisinden bir çok bilgi dökülür ağzımdan. şaşırılır. oysa şaşırılmamalıdır, cm müptelası bir çok insan böyledir. yenilerden bahsetmek gerekirse, suat usta'yı, hamit altıntop/halil altıntop kardeşleri, yasin karaca'yı, fatih sonkaya'yı, okan koç, tunç kip, uğur inceman gibi bir çok futbolcuyu, henüz türkiye'de varlıkları bile bilinmiyorken tanırlar, onlardan söz ederler:

    bir futbolsever: yahu bu viola iyi oyuncuymuş, sol cenaptan ileri geri dinamo gibi çalışıyor...
    bir cm veribankası: bırak abi viola'yı, roda fc'de fatih sonkaya diye bir çocuk var, daha 20 yaşında, 20 tane viola eder, ama bizimkiler araştırmıyor.
    futbolsever: hadi ya, nereden biliyorsun?
    cm'ci: işim bu.

    cm'nin daha hızlı olması, yüklemeleri çabuk yapması için her cm müptelası didinir, çalışır, umut besler. daha hızlı bir cm dergi/kitap okumayı ortadan kaldıracaktır ama, bunun yanında başarılara daha çabuk ulaşmayı sağlayacaktır. daha kısa zamanda kariyer yapılabilecek, daha kısa zamanda daha fazla oyuncu denenebilecek, maç yapılabilecek, daha fazla şampiyonluk kazanılabilecek, yıllar daha hızlı geçilebilecektir. ben de aynı şekilde, yaşıtlarım parfüm, saat, kot pantolon parası biriktirirlerken, belki bisiklet almaya, tatil tasarrufu yapmaya çalışırlarken, sonrası evlilikleri için beyaz eşya taksitleri öderlerken, hep, cm'yi daha da hızlandıracak bilgisayar parçaları için para biriktiriyor olurdum. bunun izahatını psikanalistler yapsın, fakat ben tek kelimeyle "tutku" diye açıklayabilirim.

    cm'deki "continue game" fenomenine de değinmeden olmaz. bu butona bastığınızda oyundaki ertesi güne veya bir sonraki maçınıza yakın bir tarihe kadar, takvimi ilerletir, bu arada maçlar oynanır, oyuncularla ilgili haberler gelir, transfer isteklerinize yanıt gelebilir, taraftar çıldırabilir, asistanınız rakip takımı analiz etmiş ve raporu size sunmuş, bir yerden para gelmiş olabilir, belki tansu çiller tekrar siyasete atılmıştır yahut siz kovulmuş olabilirsiniz. hal böyleyken sürekli "hadi bir daha continue" diye diye saatlerimin geçtiğini hatırlarım. daha bir hafta önce 2 kere sırf "neyse, bir tane daha, dur bir kere daha basayım" derken işe geç kaldım. işe geç kalmak ne ki, bu yüzden, randevularımda hep 20-30 dakika geciken insan bendim, soğuk yemek yemeye alışan, ocağa koyduğu çay suyu kaynayıp buharlaşmış olduğundan, hep yarım fincan çay içmek zorunda kalan, sınavlara girmeyen, monitöre örümceğin ağ ördüğünü gören, belki "continue"ye bir kaç defa daha basmak uğruna çişini tutarken, ileride prostat olacak bir çok cm müptelasından biriyim. 19 yaşımdan beri "bir kere daha "continue game" diye diye, kendimi 35 yaşına getirdim.

    hayatım boyunca da hiç bir şeyin cm'nin yerini alamayacağını, bana onun tattırdıklarını tattırmayacağını, kattıklarını katmayacağını, onun gibi heyecanlandıramayacağını, neşelendirip eğlendirmeyeceğini biliyorum ve orada şöyle oluyorum:

    "continue game"

    bu ara acayip seviyorlar beni,
    sorarsan, kucaklara yatmalıyım, dizlerin dibinde uyumalıyım,
    gözelerin dibinde dinlenmeli, her elini uzatanla arazi olmalıyım,
    maytaplarda gülüşmeye, hamaklarda sevişmeye, mehtaplarda uluşmaya çağırıyorlar,
    sıtma, sahtekâr adamların bana saygılarına şaşırıyorum,
    fahişeler sana bedava diye bağırıyorlar,
    kibrit tek çakışta yanıyor, ayakkabılarım eğilmeyeyim diye, hemen ayağıma oturuyorlar,
    sallamaz şoför ibo, "gideceksen bırakayım abi" diye yanıma kadar geliyor bu ara,
    nobel tylol hot getirdi, "sen seversin" diye,
    inci dişlerini temizletmiş "yakından gör"memmiş tek derdi,
    niyeyse bu ara acayip seviyorlar beni,
    iyi de, ben bu dünyanın sizine, oyunlarına kanacak adam mıyım,
    nazlı yarim, ömrüm, ölümüm, şarabım dururken bir yanda,
    gelir miyim ulan yolunuza, girer miyim koynunuza.
    zira zaten dayanamadım daha fazla bu arsızlığa
    çıkardım ayakkabılarımı,
    kapattım telefonu, her kapıyı kapattım,
    sakince soyundum sonra,
    evvela bir halay çektim tek başıma, ağzımda cigara,
    sonradan oturdum championship'in başına,
    tek başıma şampiyon oldum,
    tek başıma
    .
137 entry daha
hesabın var mı? giriş yap