9 entry daha
  • romanını ilk okuduğum yazar. orta 2.sınıfta elime geçen azat kuşları’ydı ilk okuduğum romanı. her kitabı çıktığında, bir evladı dünyaya gelmiş ebeveyn sevinci kaplardı yüreğimi. alıp okumaya kıyamazdım. hemen bitmesinden korkardım. bittiğindeyse bir hüzün kaplardı yüreğimi. edebiyata olan tutkum onun sayesinde oldu ve ifadelerim az çok düzgünse, arkadaşlarıma yazdığım binin üzerinde mektup, ajandalara karaladığım günlükler ve ahmet günbay yıldız sayesinde olmuştur. evinin adresini bulup, ona mektup yazdığımı da bilirim; fuarda bizzat kendisine sorular sorduğumu da. ama her güzel şey gibi, ahmet günbay romanları da son zamanlarda kendini tekrar etmeye başladı. benim ahmet günbay romanlarında sevdiğim, hikâyeden çok dildeki zengin edebi üslûptu. geçen seneye kadar 40’a yakın bütün romanını okudum. az önce yeni kitabı çıkmış mı sipariş edeyim dedim. aman allah’ım bir sene gibi bir zamanda 7-8 kitabı daha çıkmış. mübarek ahmet bey neredeyse her ay roman yazmış. seviniyorum, okuyacak, bir süre beni ahmet günbay hayatıyla meşgul edecek kitaplarım oldu. ama üzülüyorum, bu kadar sık yazılan eserlerde acaba kendini tekrar, hikâyelerdeki akıcılığın bozulması, dil zenginliğindeki ihtimal dâhilindeki sekteler olabilir mi? okuyup göreceğiz inşallah. hayatımda, gözümü açtığım zamanlardan şu ana kadar hep o vardı. iyi ki var.

    edit: yıllar önce br entry yazmışım. o gün bugündür kendisini okumadığımı farkettim. evet gerçekten kendisi son zamanlarda ilk kalitesinden hatırı sayılır derecede geriye düşmüş ve benim için mazinin güzel bir hatırası olarak kalmıştır.
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap