• aile büyükleri ve eğitim öğretim dünyasının müstesna(?) hocalarının dilinden düşürmediği karşısındakini aşağılama amacı güden malca bir soru.

    cuma hutbesinde hoca fatih'ten ve istanbul'un fethinden bahsederken bundan bahseden hocanın sesinden tekrar kulaklarımda çınladı!

    ulan mal! mal oğlu mal!

    adam şehzade! lalalarla, paşalarla, mollalarla köşklerde, sarayda büyümüş.
    bir hünkar olmak için yetiştirilmiş. bebekliğinde "agu" dese kimilerince emir telakki edilmiş.

    sen kalkmışsın bu insanla 25 kişilik sınıfta 50 kişi sıkış tepiş oturan, akşam evde yiyecek ekmek olur mu derdindeki çocuğu bir tutuyorsun.

    bak bakayım o zamanın sarayında senin gibi malları, lala diye sarayı bırak mektebe sokarlar mıydı acaba?

    o zaman devletin yöneticileri bile çocukken alınıp sarayda, enderun da yetiştirilmiş ve sarayın idari işleri onlara verilmiş.

    attırayım senin teşbihine de motivasyonuna da.

    sınıfta sus, otur, dur, kıpırdamı, saçınla oynama, saçını uzatma, kravatını gevşetme, götünü başını oynatma diye çoluk çoçukla uğraşıp koyun sürüsü yetiştirme amacıyla bir de hocalık yaptığını zanneden mal sürüsü sizi. sizin elinize yetişmiş bir "fatih" bile verilse mal eder koyarsınız ortaya.

    allah'tan az biraz seciyemde bir şeyler varmış da geç de olsa sizin mal telkinlerinizin esaretinden kurtulmuşum.

    (bkz: ikinci mehmet'in şişirilmiş bir şahsiyet olması)
    (bkz: istanbul'un fethinin gereğinden fazla abartılması)
54 entry daha
hesabın var mı? giriş yap