1 entry daha
  • humphrey bogart'lı the big sleep'ten önce çekilmiş filmdir. bogart'lı the big sleep hakikaten şahaneydi. william faulkner'ın senaryosunu kaleme aldığı, raymond chandler'ın eserinden uyarlanan, howard hawks'ın yönettiği film kötü olabilir miydi? bence çok düşük bir ihtimaldi. neticede ekip oldukça kaliteli bir dedektif filmine imza atıyordu. bogart da philip marlowe'un hakkını veriyordu, ki aktöre bu tür roller fazlasıyla yakıştığı bir gerçek. lakin bogart bu karaktere ilk kez hayat veren isim değildi. hakikaten enteresan ki müzikal, komedi filmleriyle ünlenen dick powell tercih edilmiş murder my sweet'in başrolü ve marlowe için. gene de beni rahatsız etmedi powell ama tabi bogart kadar uymuyor role.

    filmse hakikaten kaliteli. bence the big sleep'ten geri kalır yanı yok. filmi izlerken nedense aklıma hep the big sleep geldi. murder, my sweet, the big sleep'i fazlasıyla hatırlatıyor. bu kez bir şahinin değil bir yeşil, 10.000 dolarlık bir gerdanın ve on yıldır ortalıkta görünmeyen velma'nın peşinde haylaz dedektif marlowe. kendisine manda diyen bir adam, marlowe'u en son sekiz sene önce gördüğü velma'yı bulması için görevlendirir. marlowe, velma'yı ararken birden başka bir şeyi, 10.000 dolarlık bir mücevheri aramaya başlar. bir süre sonra mücevher, velma'nın önüne geçse de unutulmuyor ve finalde velma'nın hikayesi de çözüme kavuşuyor. yönetmen hem oyunculardan sağlam performans almayı (powell'dan olabildiği kadar marlowe yaratmayı), hem de hikayenin gizemini finale kadar devam ettirmeyi, bu konuda açık vermemeyi başarıyor. the big sleep'te olduğu gibi izleyiciye bir bulmaca veriyor, finale dek kafasını karıştırıp olayı çözmesini engelliyor, finalde de olayları açıklıyor. neticede son derece başarılı bir filmdi.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap