13 entry daha
  • coenlerin sinema sanayisine daha doğrusu hollywooda karşı duydukları tepkiyi, onu hor görüşlerini ve küçümseyişlerini, bu sanayinin üretken yeteneklerinin nasıl acımasızca harcayışını affetmeyen bir hicivci kimliğiyle açık bir şekilde yanıtlamaktadır.bir bakıma bu sanayiye olan günahlarından arınma şekli de diyebiliriz.

    film daha başıyla birlikte hollwoodun keskin soğuk atmosferini barton finkin daha yapımcının odasına girerken hissettirmesiyle başlıyor.kendini birden sanki içinden çıkılmaz bir durumun kurtarıcısıymış gibi davranan yapımcılar neredeyse altına uçan halı sarmaya kadar uzatsalar da bir yandan da büyük beklentiler içine girerek barton fink de yavaş yavaş başlayan bir yazamama duygusuna sebeb oluyor.

    otele girişi ve yaratılan puslu hava artık barton finkin geri dönüşü olmayan bir yola girdiği imgesini yaratmakta,dikkat edilirse resepsiyon gerisindeki anahtarların neredeyse hepsinin asılı durması bütün otelinin barton fink için ayrılmış olduğu izlenimine kapılmamıza yol açmaktadır.

    barton finkin gittikçe sefilleşen, acınası hali ve karikatürümsü yanları, acıma duygularımızı körükler.en başta onun bizzat kendisinin kurbanı olduğunu düsünmeden edemeyiz.

    film boyunca değişik kadrajlar kullanılarak gözümüzün içinde kadar soktukları su perisi tablosu otele yerleştiğinden beri tek çıkış noktası, düşler dünyasına açılan tek pencere gibidir.

    film bittiği gibi izleyende ikinci kez izleme hissi uyandırıyor.çünkü neredeyse her sahnesi buram buram sembolizm kokar vaziyette sahneleri durdurup durdurup dur bakalım burada ne anlatmak istemişler desek sayfalarca yorum yazılabilir doğrusu
131 entry daha
hesabın var mı? giriş yap