14 entry daha
  • şimdi bunun uzunca psikolojik analizini yapmaya girişirdim de lüzumu yok, ekşi sözlük' ün ilk entry kötülediyse kesin kötüdür, hadi ona uyalım eğiliminin kurbanı edilmekte olan dizi.

    azizim, buradan itibaren psikolojik analize geçiyorum, şu an beware the batman' in başına gelmekte olan aslında bütün her şeyin başın geliyor. hani derler ya, erkek karşılaştığı kadında annesini arar ya da kadınlar babalarına benzeyen erkeklerden hoşlanır, aynen öyle. zira erkeğin karşılaştığı ilk kadın figürü annesidir, doğal olarak da erkeğin zihninde kendi annesi ideal kadın tipidir. hah işte, biz filmleri de öyle izliyor, kitapları öyle okuyoruz.

    bizim gözümüzde david tennant ideal doctor, çünkü (birçoğu) doctor who' yu onda tanıdı. pokemon birinci nesilden sonra çok bozdu, örümcek adamla ilgili hiçbir proje 1994-98 arası yayınlanan spider-man kadar güzel değil. gerçi doksanların domatesleri bile bir başkaydı, şimdiki domateslerde hiç tat yok.

    şimdi hal böyle olunca, dc comics ağzıyla kuş tutsa bu insanlara yararlanamaz. hani insanlar ne bekliyor bilmiyorum, ama size çocukluğunuzu (ya da yeni bir şey keşfetmenin o çocuksu mutluluğunu) yeniden yaşatabilecek bir şey yok. ama aksaray' da affan dede diye biri varmış, o bir şeyler yapıyor diyorlar ama bilgim yok.

    neyse, gelelim diziye. batman' le ilgili bir şey yapıyorsanız insanlar hemen "hani joker, hani penguen, hani zehirli sarmaşık?" diye sayıklamaya başlıyor, fakat batman' in de dediği gibi "o çizgiyi bir kez aştın mı, geriye dönemezsin." sürekli joker' e abandığın sürece, projenin hiçbir değeri kalmıyor. yoksa yapımcılar istediği kadar "batman' in başdüşmanı anarşi olacak" desin dursun, batman' in 1940' daki ilk sayısından beri başdüşmanı jokerdir. fakat dediğim gibi, bütün bölümleri onun üzerine kurunca olayın boku çıkıyor.

    işte insanlar olayı hollywood' dan takip ettikleri için hep büyük adamları görmek istiyorlar, oysa sürekli bir dizide (ya da çizgi romanda) bu olayın bokunu çıkarmaktır. sonra spider-man3' e dönersin de arkandan ağlayanın olmaz annem. o yüzden dizinin bu kafada gitmesi güzel.

    bütün karakterler dizide yeniden tasarlanmış. benim hatırladığım kadarıyla anarşi kırmızı renkli bir kostüm giymekteydi. burada kıyafeti silme beyaza çevrilmiş, bu da dizide bizzat anarşi tarafından satranç benzetmesiyle açıklanıyor. (batman düzenin timsali siyah şah; anarşi ise kaosun timsali beyaz şah) yani dizi bir satranç oyunu olarak kurgulanmış. bununla birlikte dizinin ilk sekiz bölümünde anarşi bir kere görülüyor. saksağanın yeni tasarımı ise enfes.

    robin' in yerine katana' nın getirilmesini ise şöyle yorumlayabilirim: az bile olmuş o robin denen gıcığa. mi-6' e ise şimdilik yorum yapmamayı tercih ediyorum.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap