4 entry daha
  • ikinci sene diş hekimliğinin gerçek yüzüyle karşılaşmaya başlarsınız.teorik dersler,anatomi,fizyoloji,biyofizik vs vs tüm ağırlığıyla üzerinize çöker.hafızanız güçlüyse, bir şekilde halletmeye çalışırsınız,ancak preklinik saatlerinde özellikle protezde en zor zamanları yaşarsınız.eve işi getirir,akril kokularıyla ev ahalisini zehirler,gördüğünüz tepki nedeniyle,odanızda kış vakti paltoyla oturup,pencere açık çalışmak zorunda kalırsınız.ispirto ocağınızla laubali ilişkilere girer, saatlerinizi kokulu, dağınık bir masada dirsek çürüterek geçirirsiniz.bir taraftan pratik ödevlerinizi hazırlar,öteki taraftan anatomi sınavında zilli sistem kabusunuzla yüzleşmeye çalışırsınız.tam o sırada fazla bir basınçla tuttunğunuz ödev kırılıverir ve gecenin bir saatinde en başa döner,"nefret ediyorum nefret ediyorum " diyesöylene söylene ikinci defa yapar ve ertesi gün teslim edersiniz pırıl pırıl özene bezene yaptıgınız ödevi...
    ancak bakacak hocanın o günkü ruh hali iyi değilse buyuk bir rahatlıkla ödevinizi tekrar yapmanızı söyler.siz de bir gece önce yaşadıklarınızı film şeridi gibi kafanızdan geçirir,sonra paşa paşa söyleneni yaparsınız.
    ilk bütünlemeye kaldığınız sene olur bu sene,ayrıca diş hekimlerinin kapılarını aşındırıp çekilmiş dişleri toplamaya başladıgınız senedir,ikinci sene.
    üçüncü sınıfa gelince ... üçüncü sınıf, ikinci sınıfın bir devamı gibidir,biraz daha yoğundur.ancak herşeye alışmış,yapılacak hilelerin piri olmuş biri haline gelmişsinizdir artık.üçüncü sene, diş hekimliği eğitiminin tam ortasında okulu bırakma planlarının artık yapılmamaya başlandıgı senedir .alışmanın rahatlığını yorgunluktan hissedemezsiniz gerçi.
143 entry daha
hesabın var mı? giriş yap