289 entry daha
  • en az 3 ay kış mevsimi olan bir ülkede yaşıyoruz ancak insanlar soğuğa nasıl da dayanıksız. anlamıyorum. anlıyorum kandırdım. kat kat giydiren anneler yüzünden. işte bundandır ki en sevdiğim mevsimden nefret etme aşamasına geldim. şirkette klimayı azıcık soğuğa çevirmem mümkün değil. havasızlıktan ölmek üzereyim. servis desem kabus. camları sıkıca kapalı, muhtemelen yalnızca kapısından insan girip çıkacağı süre kadar açık kalıyor tüm kış boyunca. yolumuz uzun. bu sürede herkesin kokusu da nefesi de burnumda. hele o çorum kaloriferi mi neyse, ondan çıkan tozla karışık sıcaklık. soyunmayı bırak akciğerlerimi çıkarıp içine oksijen basmak istiyorum. fakat bakıyorum herkes mutlu. nolur diyorum kapatalım biraz şu kaloriferi, üşüyoruz diyorlar. tüm yol boyunca midem bulanıyor, havasızlıktan ölecek gibi hissediyorum, böyle kıpırdamadan duruyorum sanki işkence çekiyormuşum ama hiç hareket etmezsem o hava bana daha iyi yetebilirmiş gibi. gerçekten bıktım, bitse de kurtulsak.

    bundan sonra herkes çocuğunu katkat giydirmeye devam edecekse söyleyin, ben de benimkini sarıp duracağım. yazık gariban benim çektiklerimi çekmesin. norveçliler şu havada şortla geziyor ayol. onlar da insan.

    şimdiki aklım olsa cebimde inhaler cihazıyla gezer servise ilk bindiğimde "astımım var ve çok ciddi kriz geçiriyorum, nolur yanınıza kalın bir şey alın yoksa bu trafikte acile de yetişemem" derdim. demedim. gerçi kesin "ama biz üşüyoz:((" derlerdi. neymiş arkadaş bu üşümek ya.
440 entry daha
hesabın var mı? giriş yap