amedeo carboni

• yaşlı kurt. 1965 yılında arezzo'da dünyaya geldi. futbola da burada başladı. ilk defa 17 yaşında arezzo'nun kadrosunda yer aldı. ilk büyük transferi fiorentina'ya olmuştu. burada bir kere bile resmî maç oynamadan köyüne döndü. ikinci arezzo dönemindeki başarısı onu bir süreliğine bari'ye sürüklediyse, burada da tutunmadı ve yine arezzo'ya döndü. malum allahın hakkı üçtür, önce empoli'ye, oradan parma'ya transfer oldu. birinci ligle ikinci lig arasında mekik dokumaktaydı. 1988 yılında transfer olduğu sampdoria ilk defa iki sezon üst üste oynadığı takım olacaktı. sampdoria durağı hakikaten oldukça başarılı idi. buradan başkentin yolunu tuttu ve roma'nın unutulmazlarından biri oldu. yedi sezon roma formasını giydi. ıskartaya çıkartıldığındaysa, yepyeni bir serüvenin içine atıldı ve valencia'ya dahil oldu.
  kendisini ilk defa roma'da seyretmiştik. zira roma'nın başa bela olduğu doksanların başında üstat aktif olarak kadroda yer almaktaydı. valencia'ya transfer olduğunu öğrendiğimde bir iki sezon daha rahat oynayacağını düşünmüştüm. fakat rabbin sevdiği, sadece beni değil, onu valencia'ya kazandıranları bile şaşırttı. bugün 39 yaşında ve hâlâ top oynuyor. rafa benitez ile ten uyuşmazlığımızın en büyük ve yaşlı göstergesi. artık yaşlandı ve karşısında oynayan cevval isimlere karşı zorlanıyor veyahut daniel pancu gibi isimler hakkında rüya görmemize neden oluyor. kestiği fabio aurelio'ya göre oldukça defansif bir görüntü çiziyor ama adamını çok sık kaçırabiliyor. sahadaki mücadelesine şapka çıkartıyorum ama bu kadar sahaya çıkarılmasına inanamıyorum zira albacete'de oynar da, valencia'ya da oynamaz ki artık. yirmi dakka takıma güç verir, en fazla o kadar. kravat seçmeyi bilmeyen teknik direktörünün pek üzerine titrediği ismin mukavelesi iki sene daha uzatıldı. elbet bir bildikleri vardır da, bundan daha iyi sol bek bulmak, o kadar da zor olmasa gerek, valencia gibi bir takım için ama eurosport yorumcularının da eleştirdiği hocasının işine akıl sır erdirilmez; futbol carboni'yi bıraksa da, biz ona daha yıllarca dayanırız...
  (bkz: kurt kocayınca köpeklerin maskarası olur)