nil karaibrahimgil

• tehlikeli bir kadın modeli. gayet başarılı, ama temsil ettiği değerlerden bazılarının çok ama çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum.
  
  şimdi bu güzel ablanın reklamlarda ilik çıkış anından beri koruduğu "özgür kız" modeli var. bu güzel. ki kendisi yaşam tarzıyla ve şarkı sözleriyle de bu modelin bir illüzyon değil doğrudan nil karaibrahimgil olduğunu defalarca gösterdi.
  
  diğer yandan şarkı sözlerinde benim en çok hissettiğim "aşk ne ki?" tavrı çok yoğun biçimde hakim. sürekli "biz, yani kızlar" ve "onlar, yani erkekler" ayrımına oturttuğu bir tarzı var. "o beni prenses peri sanıyor mitolojiden biri sanıyor bendeki de saç o taç görüyor" gibi sözlerle kendisine aşık olanı bir madara etme, bir dalga geçme hali mevcut bu güzel kızda.
  
  ya da çıkıp şunu da diyebiliyor "sen beni boşuna hiç kalbinin oralara koyma , kollarını bana sarma kalamam oralarda, sen de gül eğlen öyle acıklı konuşma
  hayat ne ki sonuçta anlık bir buluşma, lalalala la ben de böyleyim" tamam kabul sen öylesin de aşık olan öyle mi? sürekli bir "aşıksan kabahat sende, ben aşık olmam aşka da prim vermem özgürüm zincirim yok güçlüyüm heyooo" modu.
  
  yalan yok. kendisi öyle olabilir. belki de çok ama çok büyük bir aşk acısı artık kalbinde kabuk bağlamasına neden olmuştur. ki bence bu böyle. aşkla bu kadar çok dalga geçme ve küçümseme halini, kalbinin mühürlenmiş ve içeri girmenin artık imkansızlaşmış olmasına bağlıyorum. o kadar kilitli ki yeni bir aşka izin yok. bunun acısını çekiyor gibi. daha önce içeride tuttulan aşkın esasında ne kadar güzel olduğunu biliyor ve kaybettiği için kızgın sanki. bir daha olamayacağını bildiğinden aşka kırgın. bu kırgınlığı şarkılarında yansıtıyor. işin tehlikeli ve kötü tarafı da şarkılarında kendisini bulan ve model alan kızlarda da bir aşkı hafife alma hali yaratıyor.
  
  başta dediğim gibi bu durum nil'in doğasının bir parcası olsa da başkasında illüzyondan imitasyondan başka bir şey değil. böyle olunca da gaza gelen kızlar, hayatlarında belki bir daha zor bulacakları ilk aşkı "heyoo ben güçlüyüm özgürüm aşk ne ki ahahaha" basitliğinde kalplerinin tersiyle itiyorlar. kaybeden yine aşk oluyor.
  
  daha basit anlatımla; nil hanım kızımızın şarkılarının ergen bünyeler üzerindeki etkisi; demet akalın'ın "bebekte üç beş tur atarım, olmadı bi de miami yaparım, gördüğün gibi unutkanım" diye sevgili ve aşkla dalga geçmesi, onun için mümkünken, eve minibüsle zor giden kızın da "olmadı bi de miami yaparım" havasına girmesine benziyor.
  
  herkes nil olabilse sorun yok, ama herkes nil değil işte. kendisinin de dediği gibi; hayat bazen birini seçer, biz "pas!" deriz söz nil'e geçer, kader bize gülmez nil'e güler.