2 entry daha
  • okurken bu günlerin ilk filizlerini 25 sene önce henüz latte, starbuck's, iphone, ipad ve benzeri nevzuhur amerikanizm sembolleri henüz ülkeye sirayet etmemişken dahi izleyerek defalarca istifa etmeme neden olmuş olan ortamları hatırlatan entry'dir. o ortamda her gün yaşarken kullanılan sözcüklerden, ortak eşya ve kokulara kadar birçok şeyin zamanla takıntı yaratarak ürpertiye neden olması - en azından özüne ve doğaya daha yakın yaşamayı tercih eden şahsım için - kaçınılmazdır. aidiyet duygusunun tüketim ve "lifestyle" sembollerinde aranması o zaman da şahsımda bezginlik yaratırdı, şimdi de yaratıyor. neyse ki ben o kutsal sözcükleri söyledim: "istifa ediyorum". ofis yaşamından, "rat race'den", yapay ofis dilinden, küçümsenen bilgi ve abartılan sosyal beceriden, her gün boğaz köprüsünü geçmek için sürünmekten, sabah kalkıp ofise gitmekten, istanbul'dan, hatta büyük ölçüde uygarlıktan istifa ettim. artık pijamayla, kucağımda kedilerle, elimde tomurcuk çayımla internet üzerinden çalışıyor, bunalınca balkona çıkıp denizin kokusunu içime çekiyorum.
121 entry daha
hesabın var mı? giriş yap