16 entry daha
  • terry gilliam üstadın ellerinden doğma son distopya. her şeye sahip olalım derken, sıfırı nasıl tükettiğimizin ispatı. brazil (1985) ile başlayan, twelve monkeys (1995) ile devam eden ve the zero theorem (2013) ile noktalanan üç filmi arasındaki görünmez bağları şöyle tanımlıyor kendisi; "üç parçalı bir orwellian tablo". ne mükemmel ama!

    gilliam, brazil için "gelecekte yaşayacağımız dünyanın hikayesi" demişti. bu film içinse; "şu an içinde yaşadığımız dünyadan ne anlıyorsam onu çektim" diyor ve ekliyor "artık tüketmek eskisi gibi masum bir eylem değil". basit sorular üzerinden oldukça karmaşık sorgulamalara kapı açan bu filmde, hiçliğin sınırlarında dolaşmayı ve aklımızı karıştırmayı yine başarıyor. nicedir zaten ürettiğimizden fazlasını tükettiğimizi bir yana koyalım, artık ihtiyacımız olandan da fazlasını tüketiyoruz. dünyadaki kara delik de gitgide büyüyor böylelikle, çünkü o da doymuyor bizim gibi. reklamlar, promosyonlar, hediyeler, indirimler... kaçmaz bu fırsatlar! her şeyin fazlasını edin, ve sonra sen de bunların reklamını yap.

    son sürat tüketirken; kendinden "biz" diye bahset, kendini bile çoğalt, sana varoluş amacını açıklayacak, tüm sırları çözecek bilinmez güçler yaratmaya başla, ve değişik değişik inançlar, bağımlılıklar geliştir... tüm bunlar olup biterken ezkaza hayatın anlamını kendi kendine sorgulamaya kalkarsan, varacağın nokta çoktan hesaplandı aslında. sonuç mu?

    "0=%100"

    filmde "management (yönetim)" olarak nitelenen büyük patronun da dediği gibi; "everything adds up to nothing" (her şey, hiçliğe varır).
60 entry daha
hesabın var mı? giriş yap