66 entry daha
  • muhteşem bir belgesel. ilk bakışta rastgele çekimlerden oluşturulmuş, karışık kurgulu olarak montajı yapılmış gibi görünse de gerçeğin öyle olmadığı, bilinçli geçişlerinin insanı allak bullak ettiği bir görsel şölen baraka. en gelişmişinden en geri kalmışına medeniyetlerin dini,kültürel fotografları çekiliyor sanki ve insanın iki karenin aynı zamanın aynı dünyanın resimleri oluşuna inanası gelmiyor. ama kanımca gösterimlerin arka planında yatan şey aynı. ne kadar farklı olursak olalım, olayları dünyayı ne kadar farklı görürsek görelim hepimiz doğanın bir parçasıyız. bazısı tabiatı kendine uydurmaya çalışsa da ya da doğayı umursamadan kendi yarattığı dev metropollerde hayatını sürdürse de kendini doğanın acımasızlığına daha doğrusu insafına bırakandan daha mutlu değil. ve o koca koca gökdelenlerin, vızır vızır işleyen metro trenlerinin, muazzam kalabalığın arasında işine ya da evine varabilmek için koşturanlar ile amazon ormanında dolaşan yerliler aslında aynı şey için uğraşıyolar: hayatta kalabilmek. benim bu 1,5 saatlik görsel mükemmellikte yakaladığım en önemli nokta, kore metrosundaki insanların soluk yüzlerinde gördüğüm bakışlarından anladığım şey budur naçizane.
172 entry daha
hesabın var mı? giriş yap