81 entry daha
  • 'filmde geçen en güzel söz aynı zamanda filmin en kötü sözüydü' demek yeterli olur filmin ne kadar kötü olduğunu anlatmak için.

    --- spoiler ---

    gabriel michael'i öldürdükten sonra michael geri geliyor. gabriel hani sen isyan etmiştin, nasıl tanrı seni geri gönderdi diyor ve michael'in cevabı: "sen ona istediğini verdin, ben ihtiyacı olanı". evet söz güzel, birine istediğini veren sevilir, ama ihtiyacı olduğunu verebilen en değerli olandır. iyi güzel de, "yok bişi sen git" deyip de aslında kendisiyle ilgilenmeni bekleyen trip atan sevgili değil ulan bu, tanrı. tanrının ne istediğini bilmemesi mümkün değildir ve tanrı bir şeye ihtiyaç duymaz. evet öğretide kızıyor, seviyor, istiyor... bunlar, özellikle de istemek, ihtiyaç olarak düşünülebilir. ama öğretiye göre tanrı ihtiyaç duymaz, sadece melekleri ve insanları teste tabi tutar. istemesi de, kızması da, sevmesi de hep bu anlama gelir: sınavın kurallarını belirlemek içindir. bu da her şeyi bilen tanrı fikrini kurtarmaz evet, (tanrı sınavının sonucunu bilmiyor mu?) ama öğreti böyledir.

    o yüzden, eğer michael "tanrının bu emri bizim için de bir sınavdı ve sen bu sınavda ona doğrudan emrettiğini verdin, ben onun asıl yapmamızı istediğini düşündüğümü" gibi bir şey diyerek filmdeki tek iyi fikri dile getirmiş olurdu. o zaman filmdeki en büyük saçmalığı giderirlerdi. bu sayede "ulan tanrı isteyecek de bir bebeği ele geçiremeyecek mi? o bebeği ele geçirmeyi, hatta doğmasını engellemeyi bırak, anasının, babasının, yedi sülalesinin doğmasını engelleyebilir" eleştirisini devre dışı bırakabilirdi. çünkü tanrı aslında melekler ve insanlar için bir sınav kurguladı, gerçekte bebeğin doğmaması gibi bir isteği yoktu diyebilirlerdi. bunu tek bir cümleyle anlatabilirlerdi. tek bir cümleyle filmdeki mantıksızlığı giderebilirlerdi. ama yok. işte bunu bile düşünemeyecek kadar kazma senaristlerin filmi bu. ihtiyaç ne lan ihtiyaç ne! hay ben sizin yazacağınız senaryoyu.

    --- spoiler ---
510 entry daha
hesabın var mı? giriş yap