aynı isimde "the man in the high castle (dizi)" başlığı da var
24 entry daha
  • 6:45 yayınlarından çıkan versiyonunun çevirisi berbat olan kitap. (bkz: feyyaz şahin) yahu, bir kelime aynı sayfada nasıl bir kez doğru bir kez de yanlış yazılabilir? ne imla kurallarına önem vermişler, ne de anlatım ve iç monolog ayrımını gözetmişler. anlatıcı durumu betimlerken birden aynı üslupla karakter içinden düşünmeye başlıyor, tabii kafa karman çorman. genel olarak da çevirilerin sığlığından mı bilemem ama kitapta bir ruh eksikliği var. ben çeviriden olduğunu düşünüyorum, ki üstte de belirtilmiş, hatalar öyle gözardı edilecek şekilde değil ve kitabın anlatımına dahi etkiyor.

    kitabın başına da bir yazı koymuşlar, bir süre gülmekten kitabı okuyamadım. sanki yeraltı edebiyatına hevesli bir ergene ''al abicim sen içli çocuksun yaz şöyle acayip bi şeyler'' demişler de ortaya saçma sapan bir yazı çıkmış; kadıköy'ün puslu sokaklarında ölüme giden lemurlar ne ya? bildiğin güneşli ve neşeli bir yer orası? sanki innsmouth. black metalciler bile şen şakrak, pembe saçlı kızlar kucaklarda geziyor. neden böyle bir kasvet durup dururken?

    biz, 1984, cesur yeni dünya gibi aynı türden kitapları zevkle okuduğumdan ve halihazırda bu kitabın da yarısına geldiğimden kitabı bırakmak istemiyorum. ama böyle olduğunu bilseydim asla almazdım. ucuz da değil.
132 entry daha
hesabın var mı? giriş yap