9 entry daha
  • hayatımda ilk ve son kez siyaset için gözyaşı döktüğüm seçimdir.

    1999 yılında, 9 yaşında bir çocuk olarak seçim heyecanından haberdar olmaya başlamıştım. o ilkbaharda etrafta ilginç birşeyler olduğu kesindi. etrafta sürekli siyaset konuşuluyor, babalar anneler kendi aralarında hararetle kime oy vermek gerektiğini tartışıyordu. ben de o ilginç havaya kendimi kaptırmış, etrafta olan biteni anlamaya çalışıyordum. anladığım kadarıyla babam bıyıklı, sevimli bir amcaya benzeyen ecevit 'e oy verecekti. tabii ki ecevit kimdi, siyasi görüşü neydi bilmiyordum. sadece o zamanlar hayran olduğum babamın kararını biliyordum ve bu benim için önemliydi. zaman zaman babam ile babaannem de kendi aralarında konuşurlarken öğrendiğim kadarıyla babaannem de ecevit'e oy verecekti.

    seçim günü yaklaştıkça heyecanım artıyordu. babamdan oy vermeye beni de götürmelerini istedim. o güneşli günde evimizin yakınındaki okuldaki sıraya beraber girdik. bir sürü insanın hiç kavga etmeden ülkeyle ilgili kendi görüşlerini bildirmek üzere toplanması filan çok hoşuma gitmişti. sıra bize yaklaşırken, babam dedi ki "sen de babaannenle birlikte oy verme kabinine gir, ona yardım edersin." bu beni daha da mutlu etmişti. sıra bize geldiğinde ise, babaannemle beraber kabine girdik. ben, ilgiyle nasıl oy verildiğini ve babannemin ecevit'in partisine oy verişini izlemeye başladım:

    babannem oy pusulasını önüne koydu. şöyle bir bakındı. elindeki mührü bir yere bastı ve pusulayı katlamaya koyuldu. katlayıp zarfın içine koyarken farkettiğim şeye çok şaşırdım. babaannem ecevit'in partisine değil, bbp diye bir partiye oy vermişti. bu nasıl olurdu? o kadar da konuşmuşlardı oysa. babaanneme kızarak ama ses etmeden kabinden çıktım. çünkü seçim günü tanıdığımız kişilerle yalnız olduğumuz ortamlar dışında seçimlerden bahsetmenin kötü birşey olduğunu söylemişti babam.

    oy verdiğimiz okuldan çıkıp, bir akrabamızın evine ziyarete gittik. hoşbeşten sonra konu tabii ki seçimlere geldi. akrabamız babama kime oy verdiğini sordu. ben de hemen atladım: "ecevit'e, ecevit'e!" babam şöyle bir bana baktı. "yoo, ne alakası var!" dedi. o gün içinde yaşadığım ikinci şoktu. bu kadarı da fazlaydı. "ama baba, sen demiştin ki.." derken babam, "ne oy vereceğim o komüniste." dedi. "komünist" ne demekti, bilmiyordum, ama kötü birşey olsa gerekti. çok kızdım ve üzüldüm. beni kandırmışlardı! birden gözlerimden yaşlar boşandı. o kadar benimsediğimiz ecevit'e babaannemin oy vermediğini görmüştüm, şimdi de babam hem ecevit'e oy vermediğini söylüyor, hem de onu kötülüyordu.

    bıraksalar uzun bir süre ağlayacaktım. neyse ki, babam benimle dalga geçtiğini söyledi de sustum. ben de babaannemin bbp'ye oy verişini anlattım. bana güldüler hep. meğersem babaannem okuma yazma bilmediğinden, dostlar alışverişte görsün hesabı oy vermeye gidermiş yıllardır. oy pusulasında amblemini beğendiği partiye mührü basarmış.

    hayatımda yaşadığım ilk seçim deneyimi beni işte bu kadar dumura uğratmış, ağlatmış ve kızdırmıştı. o gün ilk ve son kez siyaset için göz yaşı döktüm. yalnız ne biçim de ecevitçiymişim o zamanlar... :)
25 entry daha
hesabın var mı? giriş yap