50 entry daha
  • güç gösterisi.

    birine iyilik yapabilmen için o kişinin o konuda senden daha aşağıda olması gerekir. birine para veriyorsan o kişiden maddi anlamda daha güçlüsündür, birinin derdini dinleyip çözüm üretiyorsan onun çözüm bulamadığı o konuda sen ondan daha akıllı ve/veya tecrübelisindir. birini neşelendiriyorsan o kişiden ruh hali olarak daha güçlü bir konumdasındır. okul arkadaşına tezinde yardım ediyorsan ondan daha bilgilisindir. bu böyle gider.

    böylece hakim olma isteğin tatmin olur. karşındaki insanı iyiliğinle ezersin. hele iyilik yapıp denize atıyorsan mütevaziliğin ve erdemli kişiliğinle bir kere daha ezersin. iyilik yaptıktan sonra midende hissettiğin o sıcaklık da en güçlü olmanın verdiği hazdır.

    iyi biri olmak seni mutlu eder çünkü o iyiliğin içinde pek çok sıfat vardır; zeki, yardımsever, güçlü, tecrübeli, bilgili, mütevazi... zaten bu özellikleri haiz olmasaydın iyilik yapamazdın, değil mi?

    bir doktor yaptığı işten büyük haz duyar. neden? tanrıyı oynama imkanı vardır da ondan. aynı tanrı gibi insanların ölümünü ve yaşamını elinde tutar.

    bir psikolog yaptığı işten büyük haz duyar. neden? manipüle etme ihtiyacını karşılar da ondan. karşısına bir insan gelir ve o psikolog o insanın duygularını, düşüncelerini, kişiliğini alıp yerine yenilerini koyar. artık hakim olan odur.

    insanlar diğer insanların yüzündeki gülümsemenin onların eseri olduğunu bilmekten mutluluk duyar, çünkü eğer o insan diğerini yönetemeseydi yüzündeki somurtmayı alıp yerine gülümseme koyamazdı.

    şimdi bir de kötülük olarak addedilen davranışlara bakalım. insanlar diğer insanların gözyaşlarının onların eseri olduğunu bilmekten de haz duyar. hepimiz duyarız. yalnızca bunu bilinçaltına gömenler ve gömmeyenler vardır. insanlar zarar vermekten hoşlanır. insanlar birbirlerini korkutmaktan hoşlanır. insanlar birbirlerini ağlatmaktan hoşlanır. güçlü hissettirir.

    kötülük de zevk verir. ve yine iyilikte olduğu gibi kötülüğün de içinde birçok sıfat bulunur. zeki, güçlü, tecrübeli, bilgili... bu özelliklere sahip olmalısın ki kaliteli bir kötülük yapabilesin. bunlar daha nötr sıfatlardır. franz kafka da zekidir ted bundy de, atatürk de güçlüdür hitler de.

    yardımseverlik, mütevazilik gibi sıfatlar ise oraya buraya çekilemez, mutlak pozitif sıfatlardır. bu yüzden iyilik daha çok ve daha keskin sıfatlar barındırır, bundan dolayı da insanlar iyilik yaparak tatmin olmayı kötülük yaparak tatmin olmaya tercih eder. kötülüğün en çok tatmin ettiği sıfatlar da güçlülük ve zekiliktir, bu neden dolayı zeka ya da güç sevdalısı insanlar kötülüğü daha çok tercih eder.

    şimdi yukarıda yaptığımız gibi bir katili ele alalım. bu katil de aynı bir doktor gibi yaptığı işten büyük haz duyar. neden? çünkü o da aynı bir doktor gibi tanrıyı oynama fırsatı bulur. ölümü ve yaşamı elinde tutar. bu yüzden kötülüğün daha doğrusu güç arayışının sınırına gelmiş insanlar cinayet işler.

    tecavüz de aynı şekilde bir güç arayışıdır. tecavüzcülerin çocukluklarında istismar hikayesi bulundurmaları tesadüf değildir. çünkü o tecavüzcünün gücü küçükken elinden alınmıştır, baskılanmıştır. büyüdüğünde ise gücü tekrar ele geçirmek istemiştir. bu kez baskılayan o olmak istemiştir. tecavüz esnasında, öncesinde ya da tecavüzün ardından yapılan hakaret, işkence, cinayet ve benzeri eylemler de yine gücü ele geçirmek amaçlıdır. istismara uğrayan bir kadının erkeksi davranmaya başlaması, saçlarını kesmesi ya da seksapalitesini ön plana çıkarması da.

    erillik ataerkil toplumlarda her zaman gücün sembolü olmuştur. istismara uğrayan bir kadın da kadınlığı yani güçsüzlüğü yüzünden istismara uğradığını düşünecek ve bu güçsüzlükten kurtulmak için karşı cinse yaklaşmaya çalışacaktır. onun gücünü elinden alan insanın cinsiyetini, onun gücünü isteyecektir. ya da tam tersi kadınlığını ön plana çıkarıp cinsellikte güç sahibi olmak, etkilenen değil etkileyen, seçilen değil seçen, domine edilen değil dominant olan olmak isteyecektir.

    ve insanları sürekli manipüle eden, yalan söyleyen bir insan da bir psikologdan farklı sayılamaz. onun da tek istediği daha güçlü olan olmaktır. biri tatlı yalanlar söyler, diğeri işine gelen yalanı, o kadar.

    iyilik ve kötülük biri lens takmış, saçını boyatmış ve bronzlaşmış ikiz kardeş gibidir. özüne inerseniz, o lenslerin ardındaki rengi görürseniz, farklı olmadıklarının da ayrımına varabilirsiniz. bazıları gücü ele geçirmek için bir insana tecavüz ederken, bazıları ülkelerin başına lider olup milyonlarca insana tecavüz eder.

    tecavüzcü de aynı şeyi istemektedir, tecavüz sonrası mağdurun yaralarını sarmaya çalışan arkadaş da.

    iyilik dediğimiz şey freud'un yüceltme olarak adlandırıdğı savunma mekanizması ile yüceltilmiş kötülüktür.

    neydi yüceltme? toplum tarafından hoş karşılanmayacak içgüdülerin toplum tarafından hoş karşılanacak şekilde dışavurulması. mesela çocuklardan hoşlanmayan bir kadının sokaktaki çocukları dövmek yerine disiplin kurulu başkanı olup çocuklara kök söktürmesi.

    mesela şiddete eğilimli bir insanın kesip biçmek için cerrah olması. bombalardan hoşlanan birinin bomba imha uzmanı olması. iyilikler de böyledir. kabul görmeyenle kabul göreni değiştirir ve tatmin oluruz.

    bazıları karşılıksız yapılan iyiliklerin insanı ne kadar mutlu ettiğinden söz etmiş. bu da bir karşılık değil mi? mutlu olmak. hafife alınacak bir çıkar mı, zaten bütün çıkarlarımızın gittiği yer mutluluk değil midir? ne yapıyorsak mutlu olmak için yapmıyor muyuz?

    eğer o karşılıksız (!) iyilikler sizi mutlu etmeseydi yapmazdınız, bu kadar.
171 entry daha
hesabın var mı? giriş yap