823 entry daha
  • ilk sezonunu izledikten sonra yıllarca ara verip, son bir hafta içerisinde kalan bölümlerini de izleyerek 5. sezonun sonuna ulaştığım dizi.

    --- spoiler ---

    ne yazık ki, tüm sezonları arka arkaya izleyince, 3. sezon sonunda zirve yaptığı kanısına vardığım dizinin 4. sezondan itibaren ne kadar dramatik bir düşüş yaşadığı çok daha net görülüyor. dizi müzikal açıdan oldukça güzel işler çıkarmaya devam etse de, 4. sezondan itibaren hikaye o kadar dağınık ve kararsız hale geldi ki, izlerken senaryo ekibinin "3. sezondan sonrası" gibi bir kavramı son ana kadar hesaba katmadığı izlenimine kapıldım. öyle ki zaman zaman "ben bile daha iyisini yazardım." dediğim kısımlar ve hatta bölümler oldu.

    tabi bu arada diziye dahil ettikleri melissa benoist ve blake jenner gibi yetenekli oyuncular da ilk sezonun parodisi olmaya aday saçma sapan bir hikaye ve hatalı tercihler sebebiyle ziyan ediliyor. zira, marley rose karakterinin öne çıkarılan özelliği rachel berry ve queen fabray karakterlerinin aksine hırs değil masumiyet. dolayısıyla, marley rose ve hatunların efendi adam yerine piç tercihi hiç uyuşmuyor, kaldı ki jacob artist'in duruşu da piç tiplemesine hiç uymuyor. ayrıca ryder lynn karakteri diziyi yukarı çekebilecek potansiyele sahipken, anlamsız bir jake puckerman ısrarı ile hikayenin sündürülmesi insanı çileden çıkarıyor.

    5. sezon genelinde ise heather morris'in eksikliği müthiş hissediliyor. 13. bölüm ile final yapsa nispeten daha iyi noktada bitecekken, bir kez daha vites düşürerek devam ediyor. özellikle naya rivera'nın yer almadığı üç bölümde dizi iyice çekilmez hale geliyor. daha bunun bir de 13 bölümlük 6. sezonu olacak tabi. umarım hikayeyi az da olsa toparlayıp bitirirler.

    --- spoiler ---

    açılış jeneriği, lord tubbington ve brittany s. pierce'ın müthiş enerjisi ile dizide bıkmadan usanmadan zevkle izlemeye devam ettiğim yegane şey ise fondue for two.
95 entry daha
hesabın var mı? giriş yap