6 entry daha
  • ciddiye alıp cevap vermeye çalışacağım iddadır.

    hayır, atatürk 1914'te ittihat ve terakki'ye mensup değildi. 1910 yılında partiden ayrılmıştı. bir insanın da artık üyesi olmadığı bir partinin yanlış politikalarından sorumlu tutulamayacağı konusunda sanırım hem fikir olabiliriz.

    ittihat ve terakki'ye mensup bile olsa, osmanlı'nın savaşa girmemek gibi bir seçeneğinin olup olmadığı tartışılır, yıllardır bölelim ama nasıl bölelim tartışmasına konu olan bir ülkeden söz ediyoruz. (aşağı yukarı 60 yıldır, 1914 itibari ile)

    atatürk'ün resmi görevi, işgalcilere direnişleri engellemektir. gayri resmî olarak bir görevinin olduğunun bildiğim hiçbir kanıtı yok.

    atatürk'ün örneğin 1921'de padişaha yolladığı gizli bir telgrafın bildiğim hiçbir kanıtı yok, ki erzurum kongresi öncesinde tüm resmi görevlerinden de ayrılıyor, yani erzurum kongresi'ne katılırken, padişahın verdiği hiçbir yetkisi yok.

    padişah en azından yine görünürde atatürk için idam fermanı bile çıkarmış. bu fermanı ciddiye alıp atatürk'ü tutuklamaya çalışan paşalar olmuş, yine fermanı ciddiye alıp ankara'nın dibinde (bkz: ayaş beli isyanı) bile isyan edenler olmuş, yani idam fermanı basit bir formalite değil.

    son noktaya gelelim, padişahlığı atatürk kaldırmadı tbmm kaldırdı. ve söz konusu tbmm belki de türkiye tarihinin en demokratik tbmmsi idi. dolayısı ile padişahlığı temsilcileri aracılığı ile halk (evet halk) kaldırdı da diyebiliriz.

    yok eğer o meclis halkı temsil etmiyor diyorsa padişah, o zaman meclis-i mebusan'ı kapatmayacaktı. işgalcilere de direnerek açık kalmasını sağlayacaktı. unutmamak lazım ki, atatürk'ün talebi ile açılan ilk meclis ankara'da değil istanbul'da açıldı.

    umarım yeterince net bir izah olmuştur.

    not: 1914'te ittihat ve terakki'nin üyesi değildi yerine üyesi değildi yazmışım düzelttim.
51 entry daha
hesabın var mı? giriş yap