1 entry daha
  • sabah sabah gündemi karıştırırken yazarının hacettepe'de -sözüm ona- bir etkinlik düzenlemeye çalışan agd'lilerce konuk olarak çağrıldığını, ancak üniversitelilerin tepkileriyle karşılaşınca, rektörün dahi pek ateşli savunuculuğuna rağmen etkinliğin iptal edilmek zorunda kaldığını öğrendiğim, iptal ettiren öğrencilere "helal olsun", etkinlikçilere ise "beter olun yobazlar" dediğim, muzaffer bilgiç isimli bir şahsın kitabıdır.

    kitabın adını görünce edindiğim ilk izlenim, gezi direnişiyle öne çıkan orantısız zekanın akıllarda kalan mottolarından birinden, sırf içinde allah kelimesi geçiyor diye ekmek çıkarmaya çalıştığı oldu. ancak kitabın adından biraz daha derine indikçe durumun daha vahim olduğunu gördüm. kitapta "okul hurafelerin merkezidir. en büyük hurafe de bilimin yol göstericiliği yalanıdır", "milletimize saldıran ecnebiler bayrağımızdan harflerimizden vatanımızdan bizi ayırmaya çalıştı. biz manyak mıyız ki yunan'ın yapamadığını kendimize yaptık?" gibi, yobazlık ve nefret kusan görüşler var. ve artık tecrübeler onlarca kez gösterdiği halde yurdum insanının görmekte zorlandığı nokta şudur ki, bu tür kitapların istisnasız tamamı, gerek bunu ağzının suyu aka aka gerek farkında olmadan yapsın, sunni politikalarla memleketin başına çökmüş, yemedik arazi, ezmedik muhalif bırakmamaya ant içmiş bir ümmetçi güruhun değirmenine su taşır. bu tür kitapların istisnasız tamamı, "uyan türk milleti uyan" gibi pompalamalarla okuyanın uyumaya devam etmesini sağlamaya çalışır. o bakımdan pek kıymetli es'erdir evet.

    he bir de spoiler'a spoylır yapayım; mesela zerrab'a kulluk edenlere kul olak mı panpa, onlar batılı değil.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap