872 entry daha
  • son zamanlarda başıma gelen, başımıza gelen olaylar, hakkında bolca düşünmeme neden oldu. kedimin kaybolmasından başlayıp münevver karabulut'un çektiği işkencelere kadar böyle geniş yelpazede birçok yansımasını görüyorum tanrının. 9 yaşında kaçırılıp tecavüz edilip öldürülen arkadaşımı ve tüfekle öldürülen köpeğim tony'i de burada analım. meğersem ben de düz bir insanmışım. bu olayların arkasındaki güzelliği, mucizeyi göremiyormuşum.

    bir bebeğin dövülerek öldürülmesi, küçük bir çocuğun babası tarafından senelerce taciz edilmesi, kaçmasın diye ayakları kesilen dana, bir zincire bağlanıp açlıktan ölünceye kadar tek başına bırakılan köpek, 15 sene boyunca bir bodrum katında kapalı tutulup sürekli tecavüz edilen kadın, deney hayvanları, hem de yüz binlerce. tabii ki inanıyorum tanrıya. inanmaz olur muyum? bunca olay tesadüf olamaz. 6 ay majör depresyonla uğraşıp tam iyileşiyorum derken kedimin 10 yaşında bir çocuk tarafından öldürülmesi nasıl tesadüf olabilirdi ki? peki ya ben her yağmurda yere bakarak yürürken evimin önünde koyun kesilmesi, ağlayarak kedimi aramaya çıktığım bir anda, bunu kaçınılmaz olarak görmem? tesadüf olabilir mi? olamaz. tanrı var. varlığına inanıyorum artık.

    yalnız, bebeklerin ve hayvanların işkence gördüğü bir dünyada tanrı nasıl iyi olabilir ve onu nasıl sevebiliriz işte o kısmı anlamıyorum. bak bu yaşıma geldim hala anlamıyorum. tabii kafa da düz biraz.
731 entry daha
hesabın var mı? giriş yap