828 entry daha
  • bugün yeni bölümü yayınlandı sanırım.

    bu diziyi 1 ay civarı bir sürede binge-watching usulü tamamladım. 3. sezon sonuna kadar tempo sürekli yükseliyor ve gerçekten keyifle seyrediliyor. 3. sezon sonu oluşan yol ayrımında ise çok ağır sıçıyor dizi. gerçekten kimse 3. sezondan sonrasının gelmesini beklememiş ve 4.-5. sezon için resmen senaryo yazmamışlar, atlayıp zıplayıp şarkı söyleniyor sadece. karakterler hakkında yorumlarımı yapayım müsaadenizle.

    rachel berry: sinir bozucu buluyor olabilirsiniz. bu takdirde hatersınız ve rachel'ın star ışığını çekemiyorsunuz. rachel gibi sesi olan kaç tane insan gördünüz lan. ayrıca arada sırada toy hareketleri olsa da, birçok kereler egosunu aşıp karşısındaki kişiye ulaşabildi. bu özelliğini takdir ediyorum.

    finn hudson: biraz şapşal bir çocuktu, sesi de o kadar muhteşem değil ve sadece belli şarkılara gidiyordu. cory'nin ölümü içimi parçaladı yine de, demek ki güzel şeyler bırakmış.

    will schuester: sesi güzel, iyi dans ediyor, seksapel oyş. tam bir trophy husband harbiden. başlarda çok ideal insan olarak konumladılar, sonra nolduysa o karaktere de güvensizlikler/kompleksler atadılar.

    santana lopez: bence bu karıya çok tolerans gösteriliyor. bitch olmanın, şirret olmanın, saygısız olmanın artı değeri nedir ki? ayrıca sesi de baya iyi ama bir rachel ya da mercedes olamaz bence. üçüncü büyük beşiktaş ehe.

    mercedes jones: sesi iyi harbiden. soul söyleyen şişman zenci kız stereotipi?

    kurt hummel: bu eleman şişirilmiş bir balon. şarkı söylerken ağzına yarrak almış dişsiz dede gibi görünüyor. tiz seslere falan çıkabiliyor peki de, ses rengi hoş değil.

    blaine anderson: çok yetenekli, duygusal ve egosundan arınmış bir çocuk. çok seviyorum. kurt'ten daha iyisini hakediyor ve star ışığı da var kesinlikle.

    quinn fabray: en sevdiğim karakter. arada çok saçma sapan işler yapsa da, içten içe bir alfa olmasına rağmen asla rachel tarzı toyluklar yapmadı, birçok şeyi olgunlukla karşıladı. figüründen, bakışlarından, mimiklerinden asalet, feminenlik ve güç akıyor ve o dreamy tonlarını çok seviyorum. sesi katiyen rachel, santana ve mercedes'den daha kötü değil (bence), sadece daha zayıf. bir ara alterno'ya bağladı orada da ayrı içimi eritti.

    brittany s. pierce: hem kimseden sahne ışığı çalmayıp, diziyi sürükleyen en önemli isimlerden olmayı başarıyor. kuğu gibi kız heather morris, uzun bacakları ve gövdesi çok estetik görünüyor. brittany karakteri de çok sağlam, herkesin sevgilisi canım benim. (britney bitch)

    diğer karakterleri geçiyorum artık. yalnız şunu söyleyeyim, marley rose'u oynayan melissa benoist, jake puckerman ve adını unuttuğum öbür uzun boylu sarışın çocuk kesinlikle the new rachel olabilecek kapasitede değillerdi. yapımcıların bunu görüp ona göre hareket etmeleri lazımdı.

    melissa benoist tatlı güzel kız, sesi de iyi ama sıradan. ben aslında jake puckerman'i sevdim. fucker görünüyor, sesi gider, dansı da başarılı. iyi bir support olurdu düzgün bir başrol olsa. bu yeni çocukları diziye öylece saldılar ve hiçbir hikaye gelişimi yaptırmadan harcadılar. o sarı quinn substitute cheerleader kızın hikayedeki yeri ne kadar tutarsızdı mesela. sonra yine rachel'a döndük. milyon dolarlık dizi yapıyosunuz bu ne amatörlük cıkcık.

    şimdi diziyle ilgili çok rahatsız olduğum bir noktaya gelmek istiyorum.

    bu dizi efenim biliyorsunuz bi sürü duyarlılık gösteriyor, engelli eşitliği, cinsel yönelim eşitliği vs. adına. benim gıcık olduğum şey ise halihazırda varolan ahlak anlayışından belli ki rahatsız olan senaristler, bunun yerine yine gayet mutaassıp sadece gey eşitliği falan filan da içeren kendi amerikan püriten ahlak anlayışlarını dayatıyorlar.

    örnek veriyorum:
    - dizide herkesin "aman tanrım beni aldattın her şey bitti omg moduna girmesi." bir kişinin de farklı ahlak anlayışı olsun
    - çok kadınla yatan erkeklere man-whore man-whore denmesi: çok insanla yatmak kadın için de erkek için de orospuluk olarak mı nitelendirilmeli illa?
    - herkesin saçma sapan evlilik moduna girmesi, bu biraz da senaryonun çıkmaza girmesinden oluyor. ama olsun.
    ne bu judgemental tavırlar yha. aklıma bunlar geldi şimdilik. daha gelirse eklerim.

    son olarak birkaç favori performansımı paylaşayım.

    quinn'den hangin on - çok seviyorum <3
    unholy trinity'den say a little prayer
    blaine'den it's not unusual
    brittany'den i'm a slave for you
    rachel'dan don't rain on my parade - ya bi şu kızın nasıl söylediğine bakın bi de kezban santana'nın
    kurt'ten i have nothing - (kurt'e bayıldığımdan değil şarkı çoq iyi ya, çocuk da o kadar kötü söylememiş)
    mercedes'den try a little tenderness - bir otis redding değil ama iyi baya

    bu da bonus hadi gold digger
90 entry daha
hesabın var mı? giriş yap