21 entry daha
  • adalete, hayata ve inanca dair muazzam diyaloglar barındıran robert bolt'un kaleminden çıkma tarihî piyes.

    karakterler üzerine o denli teferruatla çalışılmış ki, insan bu ilim ve tecessüs karşısında ağzı açık ayran budalası gibi hayran hayran bakmaktan başka birşey yapamıyor piyesi okurken. thomas more gibi çağının ilerisinde olan bir omnium horarum homo'nun zekâsı, ilmî, dürüstlüğü, görev bilinci, serinkanlılığı ve samimiyetini bu denli derli toplu aktardığı için müellife şapka çıkartmak gerekir diye düşünüyorum. tiyatroyu -bu devirde- bir nevi old school bulduğumdan filme çekilmesi gerektiğini düşünüyordum ki bu piyesin, 1966 yılında akademi ödülünü alan bir filmin çekilmiş olduğunu öğrendim. en yakın zamanda filmi de izleyeceğim. umarım, oyunculuklarının hakkını teslim etmiştir filmin oyuncuları.

    benim tarihî piyeslerle tanışmam lise çağlarıma rastlar. edebiyat kitabında bir piyesi vardı turan oflazoğlu'nun: deli ibrahim'den bir parça. okudum ve pek beğendim o sahneyi. sonra bu piyesin aslını sahhaflar çarşısı'nda bulup okuduydum. öğrendim ki türk edebiyatında bu tür piyesleri turan oflazoğlu yazarmış: deli ibrahim, iv. murad vs. trt de filmlerini çekmişti. hangi akla hizmetse her ramazan ayında da yayınlardı. millet de kallâvî kavuğu, sarığı, hil'atı görünce dinî içerikli sanıp izlerdi. bugün milletin osmanlı padişahlarını evliyâdan sanmalarının bir sebebi de bu yayınlardı diye düşünmüyor değilim. üstelik, mezkûr piyeslerden bile böyle bir anlam çıkartabilen bu halka, bir de sofu sultan ahmed veya -teşbihte hata olmaz- hâllâc-ı mansûr gibi zulmedilen genç osman'ın hayatını anlatan parçalar sunsalardı -ki henüz bunlarla ilgili bir tarihî piyes var mı bilemiyorum-, arş-ı âlâya sığdıramazlardı artık hânedân-ı âliyyeyi.

    sözün özü, piyesleri sevmemin altında yatan şey, öyle sanıyorum ki, olay örgüsünden ziyade o örgüyü anlamlı kılan ve güçlendiren diyaloglar.
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap