27 entry daha
  • aradan bir bölümünü rastlantıyla izledikten sonra bugün sabahtan başlayıp sekizinci bölümüne vardığım polisiyedir.

    dizi kuzey avrupa'nın soğuk kasvetini mükemmel bir fon olarak kullanıyor. stephen dillane döktürüyor. asperger sendromlu, sosyal açıdan feci soğuk ama zeki ve gözüpek elise karakterini oynayan clemence poesy de çok iyi, ama insan bu rolde eva green'i hayal etmekten kendini alamıyor.

    karl'ın eşi rolündeki angel coulby'yi merlin'de de sevmezdim, burada zaten sevimsiz bir karakteri oymuyor, iki kat itici olmuş. oyuncular ülkesi ingiltere'de o role başkasını bulamadılar mı diyor insan.

    bu arada, karakterler birkaç saatte bir ingiltere-fransa arasındaki eurotunnel'dan geçip ülke değiştiriyor. kıskanmamak elde değil. hatta ilk bölümlerde karl da ailesyle fransa'da yaşıyor sanmıştım, sonra idrak ettim sürekli ülke değiştirdiklerini. tünel de hikayede bir oyuncu sanki.

    bu arada, tünelin boyu 33 kilometre imiş, yani bizim çınarcık-yenikapı arası kadar filan. tren de 35 dakikada geçiyormuş karşıya.

    son bölümü izledikten sonra gelen edit: sonu bayağı şaşırtmış ve etkilemiştir. amerikan dizileri gibi bir son bekliyordum oysa ki.
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap