1 entry daha
  • geçen sene bu seri için başlık açtığımı sanıyordum. yani en son ova'sını izlediğim sözlüğe kısa bir entry girdiğimi düşünüyordum ki girmemişim o yüzden kafama yanımda özenle cilaladığım meşe odunu ile iki kere vurdum ki ileride böyle hatalar yapmayayım.

    her neyse aslında işin aslın ş ana kadar bu seri hakkında sözlükte fazla bir entrynin olmaması gayet şaşırttı beni. bunun nedeni bu serinin shounen jump dergisinde gayet popüler seri olmasından kaynaklanıyor. mesela bu dergide one piece, naruto, bleach, toriko veya bilemediğin gintama ne kadar popülerse ve shounen jum dergisi denince akla nasıl bu seriler geliyorsa ansatsu kyoushitsu'da bu derginin ismi geçtiği zaman akla gelen popüler serilerden birisi.

    geçensene ovasını izlediğim zaman her ne kadar elde yeteri kadar manga materyali bulunmasa da ama aradan bir süre geçtikten sonra bu seriyi tv serisine dönüştürceklerinden adım gibi emindim. çünkü shounen jump toriko ve gintama içinde aynı şeyi yapmıştı. ilk önce ova yayınlıp kamu oyu yoklaması yaparlar ve eğer manga sıralaması dergi içinde iyi gidişat içindeyse işte o zaman yaklaşık olarak bir sene sona seriyi televizyon serisine uyarlarlar.

    iyi ki de uyarlamışlar çünkü ilk dört bölümü şimdi izledim ve şu ana kadar gayet güzel adaptasyonla karşı karşıya olduğumuzun garantisini verebilirim. bunda ki en büyük sebeb yani animesini izlenebilir kılan en büyük etmen bu serinin toei gibi popüler serileri animeye uyarlan bir animasyon şirketinin seriyi animeye uyarlamaması. eğer ki uyarlasaydılar herhalde ikinci bir toriko vakası ile karşı karşıya gelebilirdik yani iğrenç bir uyarlama izlemek zorunda kalacaktık her ne kadar mangası gayet güzel bir seri olsa da. seriyi persona 4 animeye uyarlamasıyla bilinen lerche şirketi animeye uyarlıyor. eğer p4'ü izlemişseniz bu serinin güzel bir uyarlama olacağı hissine kapılabilirsiniz çünkü adamlar gayet iyi iş çıkarmışlardı bu güzel ps2 oyununu anime uyarlamasını yaparak. en azından kendi adıma konuşmak gerekirse ben beğenmiştim o yüzden bu serinin de beni hayal kırıklığına uğratmamasını umuyorum.

    serinin hikayesine gelince gayet derin ve anlamlı, tartışmaya açık ve günümüzün asıl problemlerine ışık tutan dobra bir anlatımının olduğunu söylemeden geçemeyeceğim ve bunu yaparken sert bir dil ve ironik bir eleştiri kullanmaktan da kaçınmıyor serinin yaratıcı matsui yuusei. eğer öğretmen varsa aranızda türkiye'de eğitim sistemi ve genel olarak eğitim sistemi ile ilgili bir ton ders görmüşsünüzdür. geçmişten bugüne her çeşit sistemin uygulanmasına rağmen modern dünyada bazı ülkeler dışında insanlara zaruri olarak verilen eğitimin hiçte kaliteli olmadığı acı ama gerçek bir realitedir bizler için. eğitim alanın da o kadar devrim ve iyileştirme yoluna gidilse de ne yazık ki sistem için köle üreten, bireyselliği körelten eğitim sistemi içinde eğitim görmekte yavrularımız ve öğretmenlerimizde bu sistemin pençesinde kendi özgün öğretim yöntemlerini sisteme göre ayarlayıp, geleceğimiz yavrularına pekte moton ve yaratıcı olmayan bir eğitim sunmaktadır.

    serinin asıl amacı modern eğitime ve eğitim sistemine karşı yapılan sert bir eleştiri yapmaktır ve bunu kendine has uslubü ile gayet güzel bir şekilde yapmaktadır. çarpık ve yozlaşmış eğitim sistemini, özellikle japonya'daki eğitim sistemini yererken bunu ironik bir dil kullanır. bu uslup insanı hem güldürürken aynı zamanda modern çağın çarpık eğitim sisteminin ne kadar berbat bir hale geldiğini de insanın yüzüne vurur. öğrencilerin yanlışlarından, öğretmenlerin karaktersizliğine, sistemin vurdum duymazlığından insan ilişkilerinin nasıl çıkar ilişkilerine döndüğünü insana acı bir şekilde anlatırken insanların iki yüzlülüğünüde yüzüne vurmaktan kaçınmaz. özellikle bu iki yüzlü karakterler manganın okurları yani serilerin takipçileridir. eğer bir çarpıklığı düzeltip, daha büyük gayelere ön ayak olmak istiyorsak seri bize öncelikle işe kendi içimizde devrim yaparak, at gözlüklerimizi güzelce çıkarıp etrafımızda neler oluyor bitiyor onların önce bir farkına vararak başlamamızı ister. kısacası eğer bir eğitimciyseniz özellikle izlemeniz veya okumanız gereken bir eserdir bu seri. öğrencilik hayatımızda yaşadığımız bir çok yanlışı da bu seride mutlaka göreceğiz ayrıca.

    serinin konusundan bahsetmedim ama ilgiç karakter ve olay örgüsü ile okuyanı ve izleyici kendisine bağlayan bir seri. prestijli bir okulda notları kötü olduğu için dışlanmış bir grup öğrenci ayrı bir sınıfa konur. okulun bu öğrencilerden hiç bir beklentisi yoktur. diğer prestijli öğrenciler bu öğrencilere zorba yapar ve onları küçük görür. bu olaylar yaşanırken dünya genelinde iki büyük olay gerçekleşir. birincisi dünya'nın uydusu olan ay paramparça olmuştur bilinmeyen bir nedenden dolayı ve edebi olarak artık hilal şeklini almıştur. ikinci büyük olay her ne kadar dünya çapında bilinmese de ahtapot kolları olan, olağan dışı ve süper güçlere sahip bir yaratığın ortaya çıkmasıdır. bu yaratık ayı kendisinin patlattığını ve aynısını bir sene sonra yine aynı saatte dünyaya da yapacağını söyler. insan üstü güçleri olduğundan dünyada ki tüm ordular ne yaparsa yapsın bu varlığı bir türlü öldürememektedir. gelmiş geçmiş en hızlı hareket eden varlıktır. 20 mak ses hızı gücünde hareket eder ki bu neredeyse gözle görünmeyecek kadar olağanüstü bır hızdır. işte bu kadar hızlı hareket ettiğinden ve de gayet zeki bir varlık olduğundan kendisi üzerinde yapılan onca suikast girişimi başarısız olmuştur. lakin bu varlık demin japonya'da bahsettiğim bu dışlanmışların sınıfına gelir ve dünya hükümetleriyle anlaşma yapar. sınıfta otuz kişi vardır ve bu sınıftakilerden kendisini öldürmesini yani suikast yapmasını talep eder. eğer bir sene boyunca sınıftaki bu öğrenciler kendisini öldüremezse dünyanın sonu aynen ayın sonu gibi olacaktır. öğrenciler hem normal örgün öğrenimlerini görürken işin asıl garip yanı ise bu öldürmeye çalıştıkları bu ahtapot kılıklı varlık onların sınıf öğretmenliğini yapacak.

    her ne kadar öğrenciler tamamen normal öğrenciler olsa da yavaş yavaş kendilerini suikastçı olarak eğitirken bir yandan da bu varlığı öldürmeye çalışırlar ama her ne kadar bu hikayenin ön yüzü olsa da alt metinde anlatılan hikaye asıl bizi ilgilendiriyor. her bir öğrenci dışlanmış ve toplum tarafından istenmeyen kişilerin bir onizuka misali nasıl içindeki cevherleri keşfedip topluma kazandırıldığına şahit olduğumuz bir seri bu. işin asıl ironik tarafı sistem tarafından iyi not almaya zorlanıp hep güzel bir yerlerde okumaya zorlanıyor öğrenciler. bunu yaparkende olmak istediği kişi olamıyor sistem içinde. eğer bireyselliğini öne çıkarıp başkası veya kendisi olmaya kalkınca sistem bunu ıskartaya çıkartıyor. diğer öğrencilere nazaran bu e sınıfı öğrencileri her biri birbirinden özel ve kendisine has karakterleri var ve korosensei adını verdikleri bu ahtapot tipli yaratıkta bu öğrencilerin kendi yolunu bulmasında onlara önderlik ediyor.

    bunu yaparkende önceden söylediğim gibi insanı hem güldürürken hem de düşündüren bir seri. sağlam bir komedi serisi ayrıca. mangasını uzun zaman önce okumayı bırakmıştım ama şimdi hazır animesine başlamışken tekrar mangasını takip etmeye devam edeceğim animesi bittiği zaman.

    kısacası komedisi bol güzel bir shounen jump serisi assasination classrom. şu resimde görüldüğü gibi ayrıca dergi editörleri tarafından da reklamı yapılan seridir. yani serinin daha fazla okuyucu kitle tarafından okunması için ekstra çaba harcıyor abiler. amaç insanları modern eğitim sisteminin nasıl içler acısı bir halde olduğunu göstererek insanları bilinçlendirme amaçlı gayet eğitsel bir seridir ayrıca. uzun zamandır entry girmemiştim ama özellikle öğretmenlerin ayrıca izlemesi gerektiğini düşündüğüm bir seridir ayrıca. onca pedagolojik formasyon dersi felan alıyorsunuz. açıp şöyle bir onizuka, gokusen veya böyle bir seriler izleseniz veya okusanız bence bir eğitimci olarak o derslerde öğrenemediğiniz daha çok şey öğrenirsiniz diye düşünüyorum.

    (bkz: ansatsu kyoushitsu)
22 entry daha
hesabın var mı? giriş yap