10 entry daha
  • örümcek adam'ın 80'li yıllarda çıkmış hemen hemen bütün sayılarını okumuş birisi olarak söyleyebilirim ki şu anda filmlerini izlediğimiz, çocukların çizgi filmlerini izlediği örümcek adam gerçek örümcek adamın esprisinden çok uzaktır.

    gerçek örümcek adamın kafasında her zaman 1000 tane kurt vardır. hergün bir sürü insanın mal varlığını kurtardığı halde kendisi geçim sıkıntısı çekmektedir ve yaptığı işlerin hiç birisinden menfaat elde etmemiştir. yalnız bir bölümde uzaylıların altına çevirdiği bir apartmanda kalanları kurtarırken dayanamamış altına dönüşen bir not defterini almıştır. kuyumcu da ona karşılık 5 dolar filan vermiştir. (bkz: gabin)

    örümcek adam insanlara sürekli yardım ettiği halde kimse ona yardım etmez. hayatta hep yalnızdır. hayatı başkalarının hayatı için akmaktadır.

    örümcek adam sürekli insanlara yardımcı olduğu halde polisler, askerler onun hep karşısındadır. ona hep kanun kaçağı muamelesi yaparlar. üstelik örümcek adamın kötü bir insan olduğunu savunanların başında da peter parker'ın işvereni gelir. "eğer bir suçlu varsa biz yakalarız sana ne oluyor?" demektedir kolluk sistemi. (bkz: komünizm gelecekse onu da biz getiririz)

    örümcek adam hep sevgilileri kavuşturduğu halde kendisinin asla düzenli bir arkadaşlığı olmaz. filmde ucundan da olsa yakalanan tek nokta bu.

    80'lerdeki örümcek adamın daha birinci sayfasını açınca gökdelenden gökdelene akan ve bir yandan da etrafındaki 15 tane düşünce baloncuğundaki 15 tane dert tarafından içi kemirilen bir örümcek görürdünüz.

    may yengesini düşünürdü. mary jane için endişelenirdi. ay sonunu nasıl getireceğini düşünürdü. kendisine tavır alan insanları düşünürdü. ve daha bir sürü derdi vardı onun.

    örümcek adam bu dünyada "iyilik yap kötülük bul"u anlatır. "karşılıksız sevgi"yi anlatır. yalnızlığı anlatır. insanların her zaman kahramanlardan değil kendi menfaatlerinden yana olduğunu anlatır. asıl loser'lığın pısırık, güçsüz bir lise öğrencisi olmak değil kendini insanlara kabul ettirememek olduğunu anlatır.

    örümcek adam hep acı çekerdi. asla süpermen gibi kutuplarda bir sarayı olmadı. asla batman gibi gerçek hayatta bir köşkü, uşağı milyarlarca doları olmadı. asla he-man gibi bir prens olup saraylarda yaşamadı.

    o fakir kalmak pahasına da olsa gerçek asaletin sadece insanlık yapmak olduğunu "iyilik yap denize at balık bilmezse halik bilir" düsturunu anlatıyordu. ama artık o da kapitalizmi kulu kölesi oldu. oyuncakları ıvır zıvırları çocuklara satılan, sırf korsan vcd'ciler para kazanamasın diye yazın gösterime giren bir film oldu. popüler kültür oldu. 20 yıldır örümcek adam olan adı: sıpaydırmen* oldu. yazık oldu.

    ben sahafa gidiyorum.
60 entry daha
hesabın var mı? giriş yap