55 entry daha
  • şimdi mesela annesiyle birlikte altın gününe gitmiş küçük bir çocuk hayal edelim. artık mizaçtan mı, sıkıntıdan mı bilinmez; çocuk arsızlaşıyor ve ortalığı birbirine katıyor, duvarlarda koşturuyor. o an alt dudağını ısırmış olan anne kişisinin zihninde 2 baloncuk belirir. birincisi "gel buraya ağzının ortasına bir tane çakıcam eşşek sıpası" diyor. ikincisi ise "o daha küçük bir çocuk saçmalama kadın" diyor. ağzının ortasına vurma düşüncesini uyandıran ve belki de bunu anneye yaptıran korku, kızgınlık vb. duyguların oluştuğu yer amigdaladır. anne kontrol altına almadığı bu duyguyla hareket eder ve çocuğa bi tane çakarsa (ki ben olsam çakabilirim) çocuk doğru mesajı alamayacak, çeşitli savunmalara geçecek ve belki edepsizce sözlü karşılık vermeye kalkacaktır.

    işte tam orada prefrontal cortex çekilin ben doktorum diyerek devreye giriyor. duygularımız ve hareketlerimiz arasında adeta bir süzgeç görevi üstlenerek onları ifade etme şeklimizi etkiliyor. hani anneye "o daha küçük bir çocuk saçmalama kadın" cümlesini düşündüren var ya, heh işte o. insanın bilgilerinin derlenip toplandığı, belli bir süzgeçten geçtiği ve karşılaşılan durumda ne yapılacağına karar vermeyi sağlayan bölge. öfke uyandıracak, hayrete düşürecek, kırgınlık yaratacak durumlarla karşılaşınca genellikle sakinliğini muhafaza edip verilebilecek en şık, etik, asil karşılığı veren veya tavrı sergileyen ve bizde hayranlık uyandıran insanlarda işte bu amigdala ve prefrontal cortex alanı barış atmosferi içerisinde yaşıyor demektir.

    ne demişler "konuşmak bebek gibidir, ona gebe kalması çok kolay ama onu sağlıklı doğurması çok zordur"
    amigdala insanın konuşmaya anında gebe kalmasına sebep olur ve insan lafın ağzından nasıl çıktığını kontrol edemeyebilir. prefrontal şart!
104 entry daha
hesabın var mı? giriş yap