51 entry daha
  • az önce ilk defa bitirdiğim oyun. sanırım oynadığım en iyi oyunlardan biriydi. karmaşasıyla, size nereye gideceğinizi söylememesi ve her şeyi kendinizin keşfetmesini beklemesiyle, binbir farklı şekilde değişen çevre ve harita kurgusuyla, şu ana kadar bir oyunda gördüğüm en güzel harita tasarımlarıyla, çevredeki detayla, oyundaki düşmanların farklılığı ve sizi bir strateji izlemeye zorlamasıyla, boss'larıyla ve her şeyden önemlisi keşfetmenizi bekleyen hikayesiyle mükemmel bir oyundu.

    3 farklı son bulunuyor ve bana göre 3'ü de oyunda kazanmanızı sağlayacak bir son değil bence, kazanmaktan kastım ise iyi bir son. oyun karanlık yapısını sonunda da koruyor, beni şaşırtmayı başardı.

    oyunun zorluk seviyesi böyle bir oyun için tam olmuş şekilde. bir yerden sonra, eğer iyi oynadıysanız boss'lar ve birkaç ara karakter, oyun içi hunter'lar hariç çok zor değil, hatta bana kalırsa en zor yeri başı. benim gibi dark souls serisinden hiçbir oyunu oynamadıysanız hiçibr şey bilmeden hayatta kalmaya çalışmak ve ilk boss'a ulaşmak biraz zordu. ancak oyunun shortcut sistemini çözdükten sonra ne yapacağınızı da iyi anlıyorsunuz. oyunun genel harita mantığı da burada yatıyor. bir haritada en fazla 2 lamba var, lambaların ne işe yaradığını biliyorsunuz. haritanın sonunda da genelde boss oluyor, bazen farklı yollara girip farklı boss'larla karşılaşabilir, bazen yolunuzu şaşırıp bambaşka bir yere çıkabilir ve oyunun kestirilemez yapısına kendinizi kaptırabilirsiniz ancak oyunun geneli boyunca yeni bir yere adım attıysanız ve lambanızı yaktıysanız, büyük ihtimalle o yeni yerin sonunda bir boss sizi bekliyor. boss'a gelmeden önce, en az 1, yanılmıyorsam da en fazla 3 shortcut sizi bekliyor. bu shortcut'lar sizio haritadaki ilk lambanıza, ya da harita büyükse veya hemen değiştiyse ilerideki bir lambaya götürecek. bu shortcut'ları bulmak size kalmış, kısacası dümdüz ilerlemeyecek, çevrenize iyice bakacak ve farklı yollar arayacaksınız. bu farklı yolları bulamazsanız girdiğiniz boss sizi kesince baştan başlayacak ve tekrar ilerlemek durumunda kalacaksınız. shortcut'ların genelde boss'lara çok yakın olmasının nedeni de bu. oyun, boss'a kadar ölmeden veya herhangi bir şekilde gelebildiğiniz için ödüllendiriyor, böylece boss'ta ölürseniz bile shortcut'ı kullanarak zaman kaybetmeden o boss'a gidebilirsiniz. bu yüzden yeni başlayan arkadaşlar bunu akıllarında bulundursun, bir shortcut her zaman vardır, kimi zaman kolayca karşınıza çıkar, kimi zaman şans eseri bulursunuz, bazen de haritayi didik didik ederek oraya ulaşırsınız.

    boss'lar genel olarak zor, bazılarının az hp'si olmasına rağmen karmaşık bir taktik izliyorlar ve genelde tek düze değiller. hemen hemen hepsi yarım hp ile kaldıktan sonra taktik değiştiriyor ve başka bir saldırı deniyor. benim gibi çok çok iyi bir oyuncu değilseniz her girdiğiniz boss'ta en az bir kez öleceksiniz, veya çan çalarak yardım isteyeceksiniz. çan olayı çok güzel, eğer kesemeyeceğinizi düşünüyorsanız birinden yardım istemekten kaçınmayın, iki kişiyle boss'lar çok daha kolay oluyor. birisi tanklıyor, diğeri hasar veriyor gibi gözüküyor, bu da kazanma ihtimalinizi arttırıyor. ben boss'lardan düşen itemleri beğenmedim desem yeridir. birkaçı rune workshop tool gibi oyunda mutlaka edinmeniz gereken nesneler verirken, bir yerden sonra sadece ritüel için kadeh verir hale geliyorlar. dungeon olayı ilgimi çekmediği için ben hikayeye devam ettim, ve açılan dungeon'larda ne var ne yok pek bilmiyorum.

    toplamak gerekirse ödediğiniz paranın her kuruşuna değen bir yapım olmuş, keşke her oyun bu kadar detaylı ve uzun bir oynanışa sahip olsa, ama değil. o yüzden böyle oyunların kıymetini bilmek lazım.
436 entry daha
hesabın var mı? giriş yap