27 entry daha
  • neyi arıyorsun, kimi arıyorsun?

    başkası yok ki zaten!

    varlık tek bir yapıdır ve mertebeler şeklinde kademe kademe iner. bir benzetme halinde söyleyeyim, en özde buhar vardır, buhar bir kademe yoğunlaşınca su olur, su da bir kademe yoğunlaşınca buz olur. buz katı olduğu için çoklu bir görünüme sahiptir. yani buzdan yapılmış binbir şekil ve kılıkta değişik oluşumlar szökonusudur ama hepsinin özünü ve yapısını son tahlilde buhar oluşturur.

    muhyiddin-i arabi hazretlerine göre varlığın mertebeleri:

    birincisi: “taayyünsüzlük(belirimsizlik)”, “mutlaklık” ve “sırf zât” mertebesidir. o mer-
    tebenin bu isimler ile isimlendirilmesi öğrenmek isteyenlere anlatmak içindir.
    yoksa sırf zât bütün sıfat ve vasıf ve isim bağlantısından münezzeh olduğu
    gibi, mutlaklık kaydı ve taayyünün(belirmenin) olmayışı kavramından dahi mukaddestir.
    ve bu mertebe hak sübhânehû ve teâlâ hazretlerinin aslıdır. onun üstünde
    hiçbir mertebe yoktur, belki bütün mertebeler onun altındadır.

    ikincisi: “vâhidiyyet” mertebesidir. bu mertebenin hâsıl oluşu, sırf zâtta
    gizli ve helâkta olan bütün sıfatların isti’dâd dili ile açığa
    çıkma isteğinde bulunmalarından ve zâtın da onları kendi haps oldukları yer
    olan ahadiyyet mertebesinden salıvermek için nefeslendirmesinden dolayıdır.
    ve bu mertebenin ismi “allah”tır. “vahidiyyet” denilmesi bütün isimlerin “al-
    lah” küllî ismi altında toplanmış olmalarından dolayıdır.

    üçüncüsü: “ruhlar mertebesi”dir. bu mertebe mutlak zâtın ilim mertebe-
    sinden bir derece daha kesîfleşmesinden ibârettir. bu bir âlemdir ki, duyulara âit işâretler ile anlatmak mümkün değildir. bu mertebede her bir rûh, kendisini ve kendi benzerini ve kendi
    kaynağı olan hak sübhânehû ve teâlâ hazretlerini idrâk etmektedir. bu âle-
    me “emr âlemi”, “gayb âlemi”, “ulvî âlem” ve “melekût âlemi” derler.

    dördüncüsü: “misâl âlemi” mertebesidir. bu mertebede de mutlak zâtın
    ayrılma ve bölünme ve yırtılma ve yapışma kabûl etmeyen sûretler ve biçimler
    ile hâriçte açığa çıkmasıdır. ve bu âleme “misâl âlemi” denilmesinin sebebi
    budur ki, rûhlar âleminde bulunan her bir ferdin cisimler âleminde bürünece-
    ği bir sûretin benzeyeni bu âlemde zâhir olur.

    beşincisi: “şehâdet mertebesi-madde alemi”dir. bu mertebe de mutlak zâtın ayrılma ve
    bölünme ve yırtılma ve yapışma kabûl eden cisimlerin sûretleri ile hâriçte açı-
    ğa çıkmasıdır. onun için bu âleme “olma ve bozulma âlemi” derler. çünkü
    cisimlerin sûretleri bir taraftan oluşur ve bir taraftan bozulur.
25 entry daha
hesabın var mı? giriş yap