25 entry daha
  • masalsı şehir prag'tayım. vakit, gece yarısına çok yakın. charles bridge'in üzerinde adım başı müzisyenler... bulunduğum sürece hepsini durup tek tek dinledim, hepsi harikulade. hepsi inanılmaz, biribirinden güzel.

    kimi keman çalıyor, kimisi gitar, kimisi mızıka, kimisi flüt... derken kulaklarım o ana dek dinlediklerimden çok farklı, ama o en çok sevdiğim sesi işitiyor köprünün kaleye doğru çıkan yol tarafından.

    adımlarımı hızlandırıyorum, eğiliyorum ve köprünün kafka müzesi tarafındaki alt kısmında, köşede piyano çalan çocuğu görüyorum aniden.

    burası nispeten tenha. çünkü herkes öteki taraflarda toplanmış. kaldırıma çöküyorum sessizce elimde bira bardağımla.

    son çaldığı şarkı biter bitmez yanına ilişiyorum ve yiruma'yı biliyor musun, ondan bir şey çalar mısın rica etsem diyorum. river flows in you olur mu deyince dünyalar benim oluyor sanki!

    yazının devamı: gezivita
43 entry daha
hesabın var mı? giriş yap