özlüyorum

• şarkıymış.
  
  şarkıyı geç. şarkı bu söylenir biter. fakat insanın özlüyorum'u bitmez. bitmeyen bir şey bu özlüyorum.
  özlüyorum yani. özlüyoruz beraberce. bize bahşedilen bir acı. fuları çıkarayım. özlüyor insan işte.
  çocukluğun gibi, eski bir şey yani. gözlerin hep arkaya yani geriye yani peşe bakıyor.
  dönüyor gözlerin geçmişe. dönmez deme. insanın gözlere en çok geçmişe döner, tam karşısındaki boşluktan.
  fuları çıkarınca daha gerçekçi oluyor, oldu bile. yani çok oldu bu özlüyorum, bu özlüyorumlar.
  fakat nasıl bir kalpse dayanıyor işte. tek korkum bir gün bu özlemin bitecek olması değil.
  bu özlüyorumlara dayanamaması. her kalbin bir dayanağı olmalı. bizimki de budur belki?
  bilemeyiz. özlemek bilinmezliktir her şeyiyle.
  
  özlüyorum.
  benden geçtim ben.
  insan bir zaman sonra kendini özlemekten vazgeçiyor. çünkü istese geri getirebilir kendini kendine.
  
  işte geri getiremeyeceğin her şey 'hiçbir şeyim yok'' cevabında gizli. her şeyin özlediğinde saklı.
  
  bütün yalnızlıkların
  bütün yaraların
  bütün gözyaşların
  yarım kalmışlığın
  insan sevdiği şeylere bunu yapmamalı
  bak yarım bıraktın!
  arkandan ağlar demediler mi çocukken
  arkandan ağlıyor!
  
  özleniyor
  sun!
  bence sunmalısın bu özlemler için
  özlettiğin ne varsa özleyene.