871 entry daha
  • herhangi bir nesnede, içerikten/işlevden önce algılanan, nesnenin duyusal verileridir (koku, görüntü, ses, vs). bu duyusal veriler, işlev deneyimlenmeden önce bir ön tanımlama, yansıma yerine geçerek algılama sürecinde özneye yardımcı olur. fakat algılama süreci deneyimden tamamen bağımsızlaştığında, duyu verileri içeriğin önüne geçerek bir göstergeye dönüşür.

    geleneksel kitap fetişisti, kitapları satın aldıkça, onları biriktirip duyusal olarak algıladıkça (kokusunu içine çekerek, kapağını, fontunu, sayfalarının rengini, dış yüzeyini beğenerek, hışırdamasını dinleyerek, arka kapak yazısını okuyarak), duyu verilerini elde ettikçe, sanal uzamda kültürün ve bilginin göstergesini de elde etmiş olur.

    kitap fetişisti, kitabevine gittiğinde "ne kadar çok kitap olduğunu" fark edip, hepsine sahip olamayacağını anlayarak üzüntüye kapılır. ve bu durumu defalarca yaşamasına rağmen, kitap satın almaktan asla vazgeçmez. toplamaya devam eder. kitap fetişistinin bir başka özelliği de, çıkan her kitabı takip etmesi, var olan tüm kitaplar hakkında yüzeysel bir bilgi edinme gayesi içinde olmasıdır. elbette esas niyeti, göstergelerin hepsini elde etmek, bünyesinde toplamaktır. kitap satın alma hastalığı başlığında bu durum rahatça gözlemlenebilir.

    kitabın işlevini fark etmiş ve onu sadece okumak için edinen kişi bilir ki, metinsel uzam sonsuzdur, her kitabı bilmeye, tüm yayınları takip etmeye imkan yoktur. ve esasında bu gaye bir anlam da taşımaz, çünkü içeriğe odaklandığında okuyucu seçim yapma zorunluluğuyla karşılaşır. daha doğrusu, kitabın fetiş karakterinden ve duyusal özelliklerinden sıyrılıp içeriğe odaklanıldığında, okuyucu zorunlu olarak seçim yapmayı, nitelikli metinle niteliksiz metni ayırt etmeyi öğrenir.

    kitap fetişistinin e-kitaba karşı olmasının sebebi budur. e-kitap, onun bünyesinde toplamayı sevdiği göstergeleri içermemektedir. kokusu, dokusu, rengi, dış yüzeyi, arka kapak yazısı yoktur. bu formuyla, yani sadece içerik olarak, kitap, fetişist için pek bir anlam ifade etmez. kitaplığına dizip izleyemeyecek, sıra sıra, özenle yerleştirdiği kitaplarına bakıp kültürlülüğün anlık bir yansımasına, göstergesine erişemeyecektir. kahvesinin yanına koyup fotoğrafını çekemeyecek, sosyal ortamlarda elindeki kitabın kapağını insanlara gösteremeyecektir. evine gelen insanların sahip olduğu kitapları fark etmesi de mümkün değildir.

    kitapkokususevicileri romantizm ve nostalji sosuna bulanmış bir şekilde, muhalif olduklarını, mevcut kültürün karşısında durduklarını zannederken aslında meta fetişizminin tipik bir örneğini sergilemekte olduklarını bir fark etseler, kendi yararlarına büyük bir adım atmış olacaklar ve aynı zamanda da eminim ki bu noktadan sonra ülkemizde edebiyat camiasının büyük bir bölümünü ne yazık ki sarmış olan çağdan kopukluk bir nebze de olsa belki... bir umut işte.
471 entry daha
hesabın var mı? giriş yap