449 entry daha
  • rivayete göre, niccolo paganini'nin eserlerinin, döneminin müzik otoriteleri tarafından bir insanın yaratıcılığının ötesinde olduğu düşünülmüş ve paganini'yi şeytan olarak gördükleri için paganini, kilise mezarlığına gömülmemiş.

    detaylı araştırma yapmadım. şehir efsanesi de olabilir. bu hikayeden yola çıkıp, bu hikayeyi bir köşeye bırakıp, şeytanın sanatla nasıl da cazibeli hale gelebileceğini düşünüyorum. sembolik olmaktan çıkıp görebileceğimiz bir varlık halinde gözümde canlanıyor şeytan.

    odada tek başınıza yatıyorsunuz. evde sizden başka kimse yok. hastasınız, dinlenmeye, enerji toplamaya ihtiyacınız var. duvarlar çatlamış, köşede örümcekler ağ örüyor. size ulaşacaklarından endişe ediyorsunuz. oda zaten ufacık.

    gördüklerinizden hoşnut olmuyorsunuz. toparlanmanız için size hitap edecek sesler gerek. anlamlı sesler tabi. odanızın kapısı bir anda açılıyor. gözbebekleri kıpkırmızı, kulakları yukarı doğru uzayan biri giriyor. kürdan gibi incecik, takım elbise giymiş. upuzun tırnaklarından, elindeki kemana ilişiyor gözünüz. yatağınızın ucuna, ayaklarınızın yanına oturuyor. yüzünde hiçbir ifade yok.

    korkudan kıyafetleriniz vücudunuza yapışıyor. üzerinizdeki yorgan da koruyamaz artık sizi. tiz bir notayla kemanı çalmaya başlıyor şeytan. o nota melodiye dönüşüyor. bir şeyler söylemek istiyorsunuz ama konuşmayı unutmuşsunuz. tavandaki örümcek yok oluyor, duvardaki çatlaklar kapanıyor. gözleriniz de kapanıyor.

    uyandığınızda sadece müziğin sesini duyuyorsunuz. kafanız boş bir alan gibi, sesler yankı yapıyor. gördükleriniz aklınızdan silinip gitmiş.

    kitaptan bir hikaye okumuş gibi size yaşlı bir adam. siz küçüksünüz, adamın ses tonundan etkileniyorsunuz. adam çirkin de olsa.

    güzelleştiriyor yani sanat, kendi gibi.
743 entry daha
hesabın var mı? giriş yap