34 entry daha
  • wulf dorn'un dilimize bu isimle çevrilmiş, orijinal ismi dunkler wahn olan psikolojik gerilim/polisiye romanı. yazarın her kitapta daha da güzelleşen hikayelerinin bana kalırsa (şimdiye kadar okuduklarım arasında) en karanlık olanı bu.

    --- spoiler ---

    çok ağır spoiler içermektedir.

    bence bu hikayenin diğer hikayelerden farkı suçlunun da, diğer karakterlerin de kendilerince ikilemler içerisinde olması. yazar çoklu karakter bölünmesi olgusunu, günlük hayattaki ikilemler üzerinden kitaba yedirmiş diye düşünüyorum. jan, carla, rudi, komiser stark, hatta agnes nowak ve edith badtke bile ikilemler içerisindeler. olay nihayete erene kadar konuya giren kaç kişi varsa hepsi kendince bir ikilem içerisinde. bu açıdan düşününce, ikilemlerin en normalini yaşayan jana gibi görünüyor. onunki doğal çünkü. kendine ait. diğerlerininki gibi dolaylı, sosyal ikilemlerden değil. mevcut durumuna sebep olan travmayı okurken içim şişti. yazar çok başarılı işlemiş. ölümüne, özellikle de ölüm şekline üzüldüm açıkçası. neden bilmiyorum, belki acıklı hikayesindendir ama karaktere belli bir seviyede sempati duydum. çok net çünkü.

    beni konuda tatmin etmeyen tek bir boşluk var o da stark'ın kilisedeki yangından sonra edith'in ifadesini alıp, olay yerinde, cesedin yanında sarışın bir kadın gördüğünü öğrenmesinden sonra bu konunun üstünde hiç durmaması. stark gibi kurt bir polisin böyle önemli bir şeyi atlayıp yan kasabaya özel tim götürmesi, oradaki olayın fos çıkmasından sonra üstünde hiç durmaması bana biraz saçma geldi. bunu yazarın özensizliği olarak kabul etmeliyim çünkü yarattığı karakter çok başarılı. adam zehir gibi ama görgü tanığının ifadesini atlıyor ve bu öyle bir ifade ki, diğer bir sürü cinayetle ilişkili olması muhtemel bir şüphelinin tarifini içeriyor. bunu özensiz buldum açıkçası. wulf dorn gibi detaycı bir yazara yakıştıramadım.

    bir de jana'nın carla'yı neden öldürmek yerine uzaklaştırmayı tercih ettiğini de pek anlayabilmiş değilim. jana çok net bir karakter. nefret edince gözünün yaşına bakmıyor. carla kadar nefret edebileceği başka biri olduğunu sanmıyorum. feci şekilde öldürmesini beklerdim ama sanırım yazarın jan ve carla için başka planları var.

    falkenberg'in yağmurlu havası kitaba çok yakışmış. tam layık olduğu atmosfere bürünmüş. yazarın üslubunda o gri hava mevcut çünkü. okurken de zihin bunu arıyor.

    --- spoiler ---

    velhasıl, yağmurlu havalar için birebir, insanı hem üzen hem de heyecanlandıran başarılı bir roman. türün meraklılarına tavsiye ederim.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap