8 entry daha
  • kitaptan bazı alıntılar:

    bu toplumsal ayaklanmanın ortasında benim tuvalimin karşısında oturmam beklenemezdi. bir de tuval ve boya masrafları o kadar yüksek rakamlara ulaşıyordu ki, ekonomik durumu zaten bozuk olan babamdan isteyemiyordum bunları. bu yüzden kendimi tam olarak resme veremediğim için tiyatro müzik ve sinemayla ilgilenmeye başladım. o günlerde tanesi bir yene satıldığı için 'yen kitapları' denen kitapların basılmasında büyük bir patlama olmuş ve hem japon edebiyatından hem de yabancı edebiyattan çeviriler doldurmuştu piyasayı. hele eski kitap satan dükkanlara gittiniz mi elli, hatta otuz sent karşılığı alabiliyordunuz. bu durumda ben bile istediğim her kitabı alabiliyordum. hiçbir akademik unvan peşinde koşmadığımdan okumaya bol bol zaman ayırabiliyordum. klasikleri, çağdaş japon ve yabancı edebiyat eserlerini hiçbir ayrım yapmaksızın okudum. gece yatağımda yatarken ve hatta sokakta yürürken bile okuyabiliyordum.

    gözünü ressamlığa dikmiş bir insan olarak, gerek japon gerekse yabancı ne kadar resim bulabilirsem onları incelerdim. o günlerde sanat kitapları ya da ressamların yapıtlarını içeren reprodüksiyonlar pek bulunmadığından olanı ya da paramın yettiğini alırdım. eğer param yetmediği için alamayacağım bir şey görürsem, kitapçıda uzun uzun inceler, sanki beynime kopyasını çıkarırdım.
    o günlerde aldığım sanat kitaplarının büyük bölümü, pasifik savaşı sırasında tokyo'ya yapılan hava saldırılarında kayboldu. fakat bir bölümünü hala saklıyorum. hepsi kapakları yırtılmış, sayfaları birbirlerinden ayrılmış ve boyalı parmaklarımın izini taşıyor. şimdi bile onlara baktığımda, ilk günlerdeki çalışmalarım sırasındaki gibi duygulanıyorum.

    sinemaya da büyük bir merakla bağlanmıştım. evden ayrılan ve yurtlarda, pansiyonlarda dolaşan ağabeyim rus edebiyatına hayrandı. aynı zamanda da değişik isimler altında, film programları için yazılar yazıyordu; özellikle birinci dünya savaşı sonrası çok popüler olan yabancı sinema sanatıyla ilgili birçok yazı kaleme almıştı.

    gerek edebiyat gerekse sinema konularında ağabeyimin bilgi ve sezgilerine çok şey borçluyum. ağabeyimin görmemi önerdiği her filmi görebilmek için büyük çabalar harcamıştım. ilkokul günlerimde bile çok uzakta olan asakusa'ya kadar yürür, ağabeyimin beğendiği bir
    filmi izlemeye giderdim. asakusa'da opera sinemasına gittiğimi biliyorum, ama gördüğüm filmleri hatırlayamıyorum. geç saatlerde gösterilen programlar için indirimli bilet kuyruğunda beklediğimiz ve eve dönünce babamın ağabeyimi azarlamalarıysa bugün gibi aklımda.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap